| Gittim yerin özel plajları, yumuşak dondurma makineleri var... | Open Subtitles | المكان الذي سأذهب إليه .. فيه شواطئ خاصة والات تقدم آيسكريم ناعم |
| - Sahi mi? Geçen gün TV de gördüm. plajları harika. | Open Subtitles | رأيت ذلك فى التلفاز فعندهم شواطئ عظيمة |
| Sonra Avustralya'da izne çıktık. O plajları görmelisin. | Open Subtitles | ثم اصبحنا آخر المتمادين في أستراليا كان عليكم رؤية هذه الشواطئ |
| İnsanların aceleyle terk ettiği otelleri ve plajları olan bir şehir. | Open Subtitles | مدينة فيها الفنادق ، الشواطئ و أناس يروحون و يجيؤون |
| Bağımsızlık Günü'nde plajları açmak akşam yemeğine davetiye çıkarmak demek olur! | Open Subtitles | لوتَفْتحُ الشواطئَ على الرابع من يوليو هو مثل دقّ جرسِ العشاءَ. لخاطرِ الله. |
| plajları kapayıp köpekbalığını öldürecek birini tutmalıyız! | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ نَغْلقَ الشواطئَ. ونستأجرُ شخص ما لقَتْل القرشِ! |
| Buradaki plajları seveceksin. | Open Subtitles | ستعجبك الشواطيء هنا. |
| plajları güzeldir. plajları mı? | Open Subtitles | هناك شواطئ جميلة. |
| Canceron plajları yanıyor. | Open Subtitles | شواطئ Canceron تحترق. |
| plajları kendi yetkine dayanarak mı kapatacaksın? | Open Subtitles | أنت هتغلق الشواطئ على مسؤليتك الخاصةِ؟ |
| plajları kapatmanız gerek. | Open Subtitles | السيد العمده يجب أن تُغلق الشواطئ |
| Bakın, eğer plajları kapatırsak o zaman bütün turistler gider. | Open Subtitles | إن أغلقنا كل الشواطئ سيغادر السياح |
| Neden? Çünkü kızları, plajları ve içkiyi seviyorum. | Open Subtitles | و أحب الشواطئ والشرب |
| Oradaki plajları gerçekten seveceğim. | Open Subtitles | أحب الشواطئ هناك حقاً |
| plajları kapamamız gerek. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نَغْلقَ الشواطئَ. |
| Dağları, plajları, Oh, harika bir havası. | Open Subtitles | الجبال، الشواطيء الجو الجميل |