| Evet, bina, bu sabahki saldırıları planlamak için teröristler tarafından kullanılmış. | Open Subtitles | نعم، المبنى كان يستخدم من قبل الإرهابيين للتخطيط لهجمات هذا الصباح |
| planlamak için bu kadar emek verdiğin bu güzel geceyi mahvettim. | Open Subtitles | أنا خربت هذه الليلة الجميلة التي عملت بجد للتخطيط. |
| Almanya, her zaman birçok cumhuriyetçinin devrim planlamak için kullandığı iyi bir yer olmuştu. | Open Subtitles | كانت ألمانيا ، وبالنسبة لعدة جمهوريات المكان المثالي للتخطيط لثورة |
| planlamak için Vizzini' ye ihityacım var. Stratejik yeteneklerim yok. | Open Subtitles | أحتاج فيزينى ليخطط ليس لدى الموهبه الأستراتيجيه |
| Amerikalılar ile 3.Dünya Savaşı'nı planlamak için. | Open Subtitles | ليخطط للحرب العالمية الثالثة مع الأمريكيين |
| Bunu planlamak için bol bol zamanınız oldu, değil mi? | Open Subtitles | لقد كان لديك الوقت لتخططي لكل هذا أليس كذلك؟ |
| İyi haber, bunu planlamak için fazlasıyla vaktin olacak. | Open Subtitles | الخبر السار أن لديك متسع من الوقت للتخطيط لذلك |
| Şu an biz konuşurken... .. Beşli Konsey, bu yaz Ateş Ulusu'na yapılacak saldırıyı planlamak için toplantı yapıyor. | Open Subtitles | ونحن نتكلم مجلس الخمسة يجتمع للتخطيط لغزو أمة النار هذا الصيف |
| Baş nedimen olarak söylemeliyim ki, iki ay bir düğün planlamak için yeterli değildir! | Open Subtitles | حسناً، بصفتي أشبينتك الرئيسية علي أن أقول بأن شهرين لا يمكفيان للتخطيط للزفاف |
| Gerçi, ben her zaman, mekanı bir görmek isterim. Partiyi planlamak için buraya gelmemizin özel bir sebebi var mı? | Open Subtitles | أهناك سبب محدد لمجيئنا إلى هنا للتخطيط للحفلة |
| Tamam, millet. Bu düğünü planlamak için bir günümüz var. | Open Subtitles | حسنا، شباب، لدينا يوم واحد للتخطيط لهذا الزفاف |
| Hayır ve sahte kız araması geçen hafta olmuş, yani kaçıran kişinin bunu planlamak için vakti varmış. | Open Subtitles | لا، و اتصال المراهقة المزيف للإرسالية جاء الاسبوع الماضي، لذا فإن مختطفنا امتلك الوقت للتخطيط |
| Düğünü planlamak için bir yılın olacak, tamam mı? | Open Subtitles | سيكون لديكِ عام كامل للتخطيط لمناسبة الزواج |
| Bir saldırı planlamak için gelmediler. | Open Subtitles | ليسوا مُتواجدين هُنا للتخطيط لإرتكاب هجوم |
| Aynı şekilde beynin fiziksel beden modeli, uzuvlarımızın konfigürasyonunu takip eder; fakat her bir hücremizi ya da kasımızı takip edemez, çünkü o seviyede bilgi hareket etmeyi planlamak için gerekli değildir. | TED | بالمثل، فإنّ نموذج الدماغ للجسم البدني يتتبّع تكوين أطرافنا، لكن ليس لخلايا منفردة أو حتّى عضلات، لأنّ هذا المستوى من المعلومات غير مطلوب للتخطيط للحركة. |
| Ne de olsa hayatınızın geri kalanını planlamak için, hayatınızın geri kalanı boyunca düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | لديكم بقية حياتكم للتخطيط لبقية حياتكم |
| Bu videoyu saldırıyı planlamak için kullandık. | Open Subtitles | -لقد استخدمنا، هذا الفيديو للتخطيط للهجوم |
| Adamın bir sonraki hamlesini planlamak için 25 yılı vardı. | Open Subtitles | لقد كان لديه 25 سنة ليخطط لـ خطته |
| - Düğününü planlamak için bir aylığına Utah'ya gidiyor. | Open Subtitles | الى يوتاه ليخطط زفافه لمدة شهر |
| Bunu planlamak için çok vaktin oldu, değil mi? | Open Subtitles | قضيت وقتاً طويلاً لتخططي للأمر، أليس كذلك؟ |