"planlamayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • التخطيط
        
    Ama sen de sahneyi, ses sistemini, ve planlamayı yaptın. Open Subtitles لكنك فعلت هذه المرحلة , النظام الصوتي التخطيط.
    Belki parti planlamayı kesip çiçek düzenlemeliyim. Open Subtitles ربما أتمكن من إنهاء أطراف التخطيط والقيام بالترتيبات الخاصة لأزهاري.
    planlamayı ben halledebilirim değil mi? Open Subtitles بإمكاني توَلّي مسؤولية التخطيط لهذا الأمر، صحيح؟
    Sen canavarların nasıl kovalanacağını biliyorsun. Bense randevu planlamayı biliyorum. Open Subtitles تجيدين مطاردة الوحوش وأنا أجيد التخطيط للسهرات
    Bugünün konusu olarak sizinle gelecek planlamayı tartışacağız. Open Subtitles إذاً في هذا الصباح سنناقش معكم موضوع التخطيط للمستقبل.
    Blokların üzerinde kalmaya çalışıyor, adımını ayarlıyor, böyle bir faaliyet için yapılması gereken bir dizi planlama var, robot bu planlamayı gerçek zamanlı yapıyor, adımını biraz daha geniş veya biraz daha kısa olarak ayarlıyor. TED فهو يحاول أن يظل فوق المكعبات. وهو يعدل خطواته، ويوجد الكثير من التخطيط الذي يجب فعله لتخطي هذه العملية، وكل هذا التخطيط يكون مباشرة وفي وقت حدوث الحركة، حيث يعدل خطواته لتصبح أطول أو تصبح أقصر.
    Hem yerli ekonomiyi hem de karmaşık ekosistemleri dikkate alan hükûmet desteği ve dikkatli planlamayı ve de parayı nasıl elde ederiz? TED كيف نحصل على المال، ودعم الحكومات، ونحقق التخطيط الدقيق الذي يأخذ بعين الاعتبار كلًا من الاقتصاد المحلي والنظم البيئية المعقدة؟
    Ama bütün planlamayı sen yaptın. Open Subtitles . لكن أنت التي قمت بكل التخطيط له
    Hayır, planlamayı bırakın cenazeye bile gelmeyeceğim. Open Subtitles كلا أنا لن أذهب ناهيكِ عن التخطيط لها
    üretmeyi ve anlamayı da kapsadığı için, müzisyenlerin genelde daha yüksek seviyelerde yürütme işlevi vardır. Yani planlamayı, strateji üretmeyi ve detaylara dikkati içerirken aynı anda kavramsal ve duygusal alanları analiz etmeyi gerektiren birbiriyle bağlantılı görevler kategorisi. Bu becerinin aynı zamanda hafızamızın çalışma sistemine de etkisi vardır. TED فالتأليف الموسيقي يتطلب صياغة وفهم المحتوى العاطفي والرسالة غالبًا ما يتميز الموسيقيين بمعدلات أعلى في الوظيفة التنفيذية وهي سلسلة من المهام المترابطة تتضمن التخطيط والاستراتيجية والانتباه للتفاصيل وتتطلب تحليلًا متزامنًا للجانب المعرفي والعاطفي
    Annie, geleceği planlamayı sevmem, ama 23 Mayıs 2013'de yeri değişmeyecek bir randevum var. Open Subtitles آني) ، أنا لست كبيراً، (على التخطيط للمستقبل ولكن لدي موعد في مايو ، يوم 23 ، عام 2013.
    Clark bu düğünü planlamayı bir binadan atlamak kadar istiyorum. Open Subtitles اسمع يا (كلارك)، أفضل القفز من أعلى بناية على التخطيط لهذا الزفاف
    Düğünümü planlamayı erteleyip duruyordum. Open Subtitles كنت أأجّل التخطيط للزفاف
    - Zekayı, planlamayı. Open Subtitles الذكاء و التخطيط.
    Bir şeyler planlamayı sevdiğini sanıyordum. Evet. Open Subtitles لقد ظننت انك تحبين التخطيط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more