"planlanmış" - Translation from Turkish to Arabic

• مخطط
• التخطيط
• المخطط
• مخططة
• تخطيط
• المقرر
• متعمّدًا
• مُخطط
• مُخطّطاً
• مخططا
• مخططاً
• منظماً
• مُتعمّدة
• مدروسة
• محسوب

Kalabalığın içinde rasgele bir cinayet gibi duruyor, aslında dikkatle planlanmış bir cinayet.
ما يبدوا أنه قتل عشوائي بالزحام هو عبارة عن قتل مخطط له بعناية

Bu ikonikti, önceden planlanmış ve bazı bakımlardan kişisellikle alakası yok.
.. كان مبدع ، مخطط وبطريقة ما ، لم يكن شخصاني

çok sıradışı ve zekice planlanmış, bir cinayet olduğu anlamına gelir.
فهذا يعني أنها جريمة قتل غير عادية تم التخطيط لها بذكاء

Bu yaklaşım, önceden planlı prosedürlerde gerçekten çok iyi çalışıyor bence ancak önceden planlanmış olması gerekiyor.
وهذا النهج يعمل بشكل جيد جداً، كما أعتقد، في الإجراءات المخطط لها مسبقاً، ولكنه شيء لديك فيه خطة مسبقة.

Aslında, iyi planlanmış bir aldatmacaymış.
فى الحقيقة كانت عملية نصب مخططة جيداً

bu da Carlo'nun planlanmış gününü ilginç kılar.
ما يجعل يوم كارلو مخطط مثيرة جدا للاهتمام.

Bu iş size iyi planlanmış gibi geliyor mu?
و هل تحس أن ما فعلته هذا مخطط بطريقة جيدة ؟

İki saldırı da dikkatli planlanmış tuzaklar, çete işi gibi değil.
كلا الهجمتين كانتا مفصلتين أفخاخ مخطط لها جيدا

Bilirsiniz bazen bütün yaşam planlanmış gibidir.
كما تعلمون, آحياناً يبدو وكأن الحياة مخطط لها مسبقاً

Bilirsiniz bazen bütün yaşam planlanmış gibidir.
آحياناً يبدو وكأن الحياة مخطط لها مسبقاً

Bilmeni istedim ama inan bana bu planlanmış bir şey değildi.
لقد كنت اريد منك ان تعرفي. لكني اقسم لك أي من هذا لم يكن مخطط.

İşlediği suçlar çok zekice ve ayrıntılarına kadar planlanmış.
جرائمه في الغالب تكون ذكية و محكمة التخطيط

İlk defa 1954 yılında planlanmış ancak yapımına 1970'in Temmuz'unda başlanabilmiş.
التخطيط لذلك بدأ منذ عام 1954 ز لكن البناء لم يبدأ حتى حزيران عام1970 ن

Oradayken, İlk defa uzun zamandır, gerçek planlanmış bir suç işlemeyen ben, bu amaçla geri geldim.
لذا هناك أنا كنت، المرة الأولى أبدا بأنّني لم له أي بعيد المدى، مخادع حقا المخطط الإجرامي.

Bu suç iyi planlanmış.
هذه الجريمة كانت مخططة لها جيدا

Açıkça görülüyor ki, savunmamızı zayıflatmak ve bu saldırıyı gerçekleştirmek için planlanmış bir oyalama taktiği.
من الواضح انه تخطيط لتقليل دفاعتنا واطلاق هذا الهجوم

Güvenlik derecesi sekiz, 2:00 ya da daha önce kalkması planlanmış.
المستوى الأمني الثامن من المقرر أن ترحل في الثانية صباحاً أو قبل هذا

Yani bu en az iki kişi tarafından önceden planlanmış bir hareket miydi?
إذن فقد كان هذا فعلًا متعمّدًا من قبل شخصين على الأقل؟

Gelecek hafta için planlanmış olan Kolonisi fırlatılışı, aynen planlandığı gibi devam edecek.
انطلاق المستعمر تحدد موعده الأسبوع القادم. سنمصي قدما كما كان مُخطط.

Tom'un cinayeti önceden planlanmış, bu nedenle ona ulaşabilen herkesi bilmeliyim.
{\fnAdobe Arabic}،جريمة قتل (توم) كانت مُخطّطاً لها لذا فإنّي أودّ معرفة من أمكنه الوصول إليه،

Açıkça belli olduğu üzere,bu ancak Guilder savaşçıları tarfından planlanmış olabilir.
بوضوح.. كان ذلك مخططا من مقاتلين فى جيلدر

O zamanlar bu planlanmış bir olay değildi. O halka seslenecek biri değil.
في ذلك الوقت, لم يكن مخططاً له إنه لا يحبذ التحدث أمام الناس

Demek ki organize ve önceden planlanmış.
لذا كان الأمر منظماً ومع سبق الإصرار.

Bunların çoğu önceden planlanmış.
مُعظم جرائم القتل هذه كانت مُتعمّدة.

Bunun iyi planlanmış bir vur-kaç planı olduğuna hiç şüphem yok... ve öldürmekte hiç tereddüt etmediler.
اللذان كانا في هذه الحادثة أيضا وليس لدي أدنى شك بأن هذا كان كمين وخطة مدروسة للهرب

Bak, yaptığım şey ikimizin iyiliği için planlanmış ticari bir karardı.
اسمع مافعلته هو انني قمتُ بقرار عملي محسوب لكل منا