Çorba duşu gibi dâhice şeyler planlayacak kadar zamanımız olmayacak. | Open Subtitles | و لكننا لن نتمكن من السهر معا للتخطيط لخطة عبقرية مثل خدعة حمام الحساء |
Yakalandığımdan haberi olmadığından sorgusunu planlayacak vakti yok. | Open Subtitles | لن يكون لديه إشعار مسبق بالقبض علي لن يكون لديه وقت للتخطيط لإستجوابي |
Soygun planlayacak vakti yok, tamam mı? | Open Subtitles | لم يكن لدية الوقت للتخطيط للسرقة، حسنا؟ |
Partimi planlayacak berbat bir insan daha düşünemezdim ama en azından Dalia dinlemeye istekli gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير بشخص أسوأ للتخطيط لحفلتي ولكن على الأقل يبدوا أن (داليا) راغبة بأن تسمع لي |