"plastikten" - Translation from Turkish to Arabic

    • البلاستيك
        
    • بلاستيكية
        
    • بلاستيك
        
    • بلاستيكيه
        
    Ben daha önce hiç... plastikten yapılan bir şeyle seks yapmadım. Open Subtitles أنا لم أمارس أبداً الجنس مع أي شئ مصنوع من البلاستيك
    Bu gördükleriniz, yeni ürünler yapmak için petrolden üretilen plastikten vazgeçip bizim ürettiğimiz plastiği kullanmaya başlayan firmalardan sadece birkaç örnektir. TED وهذه أمثلة قليلة فقط عن الشركات التي تشتري البلاستيك الخاص بنا عوضاً عن البلاستيك الأولي لصنع منتجاتهم الجديدة
    Biliyoruz ki onlarla birçok malzeme yazdırabiliriz, plastikten başlayarak çikolataya, metallere ve hatta betona kadar. TED ونعلم أن بإمكانها الطباعة على كثير من المواد مثل البلاستيك والشوكولاته والحديد وحتى الخرسانة.
    Onlara Tayvan malı, plastikten Cennet anahtarları veriyorlar. Open Subtitles يعطونهم مفاتيح بلاستيكية الى الجنة المصنوعة في تايوان
    Şeffaf plastikten yapıldı, böylece dünya senin ne kadar normal olduğunu görebilecek. Open Subtitles إنه مصنوعة من بلاستيك شفاف لكي يرى العالم كم أنت شخص طبيعي
    Hepsi özelleştiremeyeceğiniz plastikten yapılmış malzemeler. TED وجميعها مصنوع من قطع البلاستيك التي لا يمكن تخصيصها.
    Plastic onları aç oldukları halde doygun hissettirir. Böylece açlıktan ölürler. Ayrıca plastikten gelen toksinler besin zincirine geçer. TED فيجعلهم البلاستيك يشعرون بالشبع وهم ليسوا كذلك فيموتون جوعًا وتمر السموم من البلاستيك فتصل إلى السلسلة الغذائية
    İki kat plastikten ve birbirine bağlı dört noktadan yapıldı. TED مصنوعة من طبقتين من البلاستيك مع أربعة دبابيس متصلة مع بعضها البعض.
    Okyanusu plastikten temizlemek her ülkenin bütçesini aşabilir ve tahmin edilemez miktardaki deniz yaşamını bu süreç içerisinde yok edebilir. TED تصفية المحيط من البلاستيك أكبر من ميزانية أي دولة وقد تقتل أعدادا لاتحصى من الأحياء البحرية خلال العملية
    Fonda, yılda onlarca milyar dolar artış oluyor, böylece endüstrinin plastiği fosil yakıttan ziyade plastikten elde etmeye geçişine katkı sağlayabilirsiniz. TED إن هذا يدرّ عشرات المليارات من الدولارات سنويًا ومن ثم يمكنك تحويل الصناعة لتدوير البلاستيك من البلاستيك وليس من الوقود الأحفوري.
    Bu tip şeyler plastikten yapılma gibi. Open Subtitles عندما تنظر لهذه الأشياء تبدوا وكأنها من البلاستيك
    Annem plastikten güzel bir çiçek verdi bize. Open Subtitles والدتي عرضت علينا وردة جميلة مصنوعة من البلاستيك.
    Beyaz plastikten yapılmış ve katlanabilen türden. Open Subtitles و هي عبارة عن عربة بيضاء مصنوعة من البلاستيك
    Acaba bana bu plastikten, iki dilim verebilir misin? Open Subtitles هل انت قادر على اعطائى شريحتان من ذلك البلاستيك لو سمحت ؟
    Çoğu çerçeveler metal ya da plastikten yapılır... bazen de vinilden. Open Subtitles حسناً ، معظم الإطارات تصنع من المعدن أو البلاستيك ، والفينيل في بعض الأحيان
    Ayrıca plastikten yapıyorlar ve beş para etmez. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها مصنوعة من البلاستيك ، و هي خردة
    Cam ve plastikten devasa kubbeler inşa edebilseydik radyasyonu engelleyerek onların içinde, atmosfere ulaşabilirdik. Open Subtitles لو أمكننا إقامة قباب عملاقة من البلاستيك والزجاج لإعترض سبيل الإشعاعات بداخلها , سيمكننا أن نشكل الغلاف الجوي
    plastikten değil, selüloitten yapılmış.. Open Subtitles البلاستيك وليس السليلويد, مادة من مصنوعة إنها
    plastikten yapılma. Open Subtitles كلا، يمكنه أن يرى عبر الفقاعة، إنها بلاستيكية
    Bulduğumuz far parçası polikarbonat plastikten yapılmış. Open Subtitles و بقايا المصباح الذي وجدناها مصبوبة من بلاستيك البولي كربونات
    Bu boyutta bir patlama anca askeri plastikten olur. Open Subtitles مقدار هذه المتفجرات لا تكون سوى فى متفجرات بلاستيكيه عسكريه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more