"polisiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • شرطة
        
    • بشرطة
        
    • مع شرطي
        
    Dikkat et kızım, Paris polisiyle şaka olmaz. Open Subtitles . أحذري ، الفتاة الصغيرة لن تخدع شرطة باريس
    Bak, bu adamlar LA polisiyle konuşmadan kimse bu binadan dışarı çıkamaz. Open Subtitles أنظر, لن يَخْرجُ أحد من هنا حتى يتمكن هؤلاء الرجالِ من التحدث مع شرطة لوس أنجلوس
    Eyalet polisiyle işbirliği içersindeyiz, FBl"ın da bilgisi var. Open Subtitles نعم، نحن نعمل مع شرطة الولاية كما أن مكتب المباحث الفيدرالي قد علم بالأمر
    Eyalet polisiyle karşılaşırsan, silahını al ve arabasının bagajına kilitle, Open Subtitles أظن أنك عندما تعتدين على ضابط شرطة وتأخذين مسدسة وتطلقين النار على سيارته،
    Montgomery polisiyle irtibat kurduklarını söylüyorlar... Open Subtitles لقد قالوا أنهم إتصلوا بشرطة ... . مونتجومري
    Bölümüm eyalet polisiyle iş birliği halinde artı vahşi yaşam, balıkçılık ve av komitesi. Open Subtitles قسمي له التعاون شرطة الولاية، الزائد الذي الإستعمال الكامل لكلّ الحياة البريّة السمك وسفن قسم اللعبة.
    Miami polisiyle konuştum. Open Subtitles لقد جاء هنا من قبل وهو يعرف مخارجها لقد تكلّمت مع شرطة ميامي
    Seattle polisiyle bir telefon görüşmesi yaptım, bir vak'a daha varmış Open Subtitles لقد تلقيت مكالمة من شرطة سياتل لقد حدثت حالات أخرى
    Bütün sabah Arizona Flagstaff polisiyle telefondaydım. Open Subtitles لقد كنت على الهاتف مع المحققين الداخليين في شرطة أريزونا طوال فترة الصباح
    - Eyalet polisiyle bağlantıya geçip arama alanını genişleteceğim. Open Subtitles شرطة الولاية لديها الإحداثيات، سأرى إن كان بإمكانهم توسيع نطاق البحث.
    New York polisiyle sorun mu yaşıyorsun? Open Subtitles لذا أنت هَلْ تَحْصلُ على المقاومةِ مِنْ مديرية شرطة نيويوركِ؟ هو لا شيءُ الذي أنا ما كُنْتُ أَتوقّعُ.
    Bu olayda eyalet polisiyle işbirliği yapmak büyük mutluluk. Open Subtitles مؤكد أنّ من الممتع العمل مع شرطة الولاية
    Bir saat kadar önce, eyalet polisiyle kuzeye doğru gittiler. Open Subtitles توجه للشمال منذ ساعة ليكون مع شرطة الولاية
    Metro polisiyle bağlantıya geçtik ve Ulusal Güvenlik'in kamera ağına bağlandık. Open Subtitles لقد إستخدمنا شبكات المراقبة لقسم شرطة العاصمة و الامن القومي،
    - Eyalet polisiyle çalışmak zorundayız. Open Subtitles علينا أن نعمل في هذه القضية مع شرطة الولاية هذا هراء
    Bu işte eyalet polisiyle birlikte çalışacağım sanırım. Open Subtitles أخمن أنني سوف أعمل على حل ذلك مع شرطة الولاية
    Havaalanı polisiyle irtibat kurduk. Open Subtitles الاتصالات وصلت للتو من شرطة المطار يبدو أنّ رحلة ناثانيا ديترك قد تأجلّت
    Kız eyalet polisiyle konuşmak istedi, ama Reynolds sizin sorumluluğunuzda. Open Subtitles لقد قالت انها تريد التحدث الى شرطة الولاية ولكن رونالدز قال انها منطقة واجبك
    Lütfen Las Vegas polisiyle temasa geçsinler. Open Subtitles الرجاء الاتصال بشرطة لاس فيجاس.
    Joseon polisiyle bir alakası yok. Open Subtitles و ليس له اية علاقة بشرطة جوسون
    Ben şehir polisiyle konuşurken, hatta kal. Open Subtitles - إنتظر بينما أتصل بشرطة المدينة
    Çok az insan otoban polisiyle anlaşma psikolojisinden anlar. Open Subtitles البعض يفهمون طبيعة التعامل مع شرطي المرور على الطريق السريع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more