"politikalar ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • السياسات
        
    Resmi politikalar ve gerçek hayat konusunda, arada uçurumlar olduğunu fark ettik. TED ثم اكتشفنا أن هنالك ثغرة كبيرة عندما يتعلق الأمر بين السياسات الرسمية والحقيقة على أرض الواقع
    Tehlikeli iklim değişikliğinden kaçınmak istiyorsak mevcut politikalar ve yapılması gerekenler arasındaki boşluğa dikkat çekilmeli. TED ما زال لدينا فجوة بين السياسات الحالية وما يجب أن يحدث إذا أردنا تفادي تغيرات المناخ الخطيرة.
    Mülteciler için durum, tutarsız politikalar ve şiddet kullanımıyla daha da zorlaştırılıyor. TED تزداد وضعية طالبي اللجوء سوءًا بسبب السياسات المتناقضة ومحاولات الاستجابة العسكرية.
    Çünkü politikalar ve altyapı işe yaramaz hâle geldiğinde, bu her gün olan bir şey hâline geliyor. TED لأنه عندما تفشل السياسات والبنى التحتية فإن هذا ما يحدث على أساس يومي.
    Bir kac oge sozkonusu, genelde sosyal politikalar ve yazilimin bazi oglerine iliskin. TED إذاً فهناك القليل من العناصر، معظمها السياسات الإجتماعية وبعض العناصر في البرمجيات.
    Hiç yok. Şimdi, teknoloji uzmanları, iş liderleri ve ekonomistler hepsi bir konuda hemfikir milli politikalar ve uluslarası anlaşmalar alternatif enerjinin geliştirilmesini teşvik etmeli: çoğunlukla, enerji araştırma ve geliştirmesinde önemli bir artış ve karbon üzerinde bir çeşit fiyatlandırma. TED لا يوجد أي منها. الآن والتكنولوجيين ورجال الأعمال و الاقتصاديون جميعهم وافقوا جوهريا على ما السياسات الوطنية والمعاهدات الدولية قد تحفز تطور الطاقة البديلة: في المقام الأول, زيادة كبيرة في الطاقة و البحث و التطوير و بعض الانواع من سعر الكربون.
    En cüretkar, ülke değiştiren olaylar veya politikalar ve hatta kişisel seçimler “Neden olmasın?” diye sorduğumuzda, sonrasında cesur seçimler yaptığımızda TED أكثر الفعاليات الجريئة التي تغير الأمة أو السياسات أو حتى الاختيارات الشخصية تحدث عندما نطرح السؤال: "لمَ لا؟"
    Diğer birçok alanda -- açık politikalar ve benzer şeyler konuşuldu -- bunu söylemek zor bazen ve evet aynı prensipleri farklı alanlara da uygulayabilirsin sırf siyah ve beyaz griye değil farklı renklere de döner. TED في العديد من الأمور الأخرى أعني أن الناس تحدثت عن السياسات المفتوحة وأمور كهذه و إنه لمن الصعب أحياناَ أن تقول أن بالإمكان تطبيق نفس المبادئ بالكثير من الأمور الأخرى بسبب أنه الأبيض الأسود تحولا ولكن ليس فقط للرمادي ، و لكن لألوان أخرى .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more