| Bu Portakalın kullandığı bir dil. | TED | وهذه، بالطبع، هي اللغة التي تستعملها هذه البرتقالة. |
| Bir Portakalın suyunu sıkmak gibi. - Lazarus! | Open Subtitles | كضغط البرتقالة ليخرج منها العصير - لازروس - |
| Mermi bu Portakalın içinden geçmiş. | Open Subtitles | يظهر أن الرصاصة أخترقت هذه البرتقالة |
| Portakalın tadı portakala, anansınki anansa benziyor. Durmayın, deneyin! | Open Subtitles | إلعق برتقالة، تتذوق البرتقال إلعق أناناس، تتذوق أناناس، هيا جربوا |
| Şimdiye kadar, Portakalın suyunu ancak bu şekilde çıkartabiliyorduk. | Open Subtitles | حتى الآن ، هذه الطريقة الوحيدة لإخراج العصير من البرتقال |
| Onun yaşında ben Portakalın ne olduğunu bile bilmezdim. | Open Subtitles | عندما كنت في سنها لم أكن أعرف ما هو البرتقال. |
| Mermi Portakalın içinden geçerek Ruben'ın vücuduna saplandı. | Open Subtitles | " الرصاصة أخترقت البرتقالة وأصابت " روبين سانديفال |
| Orta hâlli. Portakalın yarısını yedim. | Open Subtitles | بوسعي التحمل، لقد أكلت نصف البرتقالة |
| Portakalın sadece bir kabuğu vardır. | Open Subtitles | البرتقالة لديها طبقة واحدة فقط. |
| - Lanet olsun. - Portakalın tadı berbat. | Open Subtitles | تباً هذا البرتقال فاسد |
| Seni çürümüş Portakalın kabuğu! | Open Subtitles | ! أنت... يا قطعة البرتقال الفاسدة |