Ama diyarlar arasında seyahat etmek için bir portaldan geçmesi gerek. | Open Subtitles | لكنْ للسفر بين عالَمين، يجب أنْ تمرّ عبر بوّابة. |
Olmaz. Başka portaldan atılmadan önce yapmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | عليّ القيام بأمر قبل أنْ أُقذف في بوّابة أخرى |
Tek yapman gereken... kaçakları takip edip, cehenneme açılan bir portaldan göndermek. | Open Subtitles | ...كل ما عليك فعله هو تعقّب الفارّين واعادتهم الى بوّابة الجحيم |
Bence portaldan geçebilmesinin sebebi... içinde gerçek bir şeylerin olması. | Open Subtitles | مِنْ وجهة نظري، عبر البوّابة لأنّها رأت فيه شيئاً حقيقيّاً |
Hadi ama! portaldan geçtiğimden beri cezalıyım zaten! | Open Subtitles | لقد كُنتُ مُعاقبًا مُذ أن عبرتُ البوّابة |
Halkımızdan gelenleri portaldan geçirdik mi her şey bizim olacak. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}حالما نستخدم البوّابة لإحضارِ قومناإلىهنا... سنمتلكها كلّها عندئذ |
En kötü tarafıysa bir şeyler ters gidebilir ve şeytani gölge oğlumu portaldan şimdiye kadar tanıdığın en pislik insanın yanına götürebilir. | Open Subtitles | و في أسوأ الأحوال... يحدث خطأ فيحمله الظلّ الشيطانيّ عبرَ بوّابة إلى أكثر مَنْ قابلتَهم شرّاً |
Varolmayan Ülke'ye bir korsan gemisiyle ve bir portaldan geçerek geldin. Sihirli hindistan cevizi mi garip geldi? | Open Subtitles | جئتَ إلى "نفرلاند" على متن سفينة قراصنة عبرَ بوّابة و تستغرب مِنْ جوزة هند سحريّة؟ |
Böylece bize yolda da, gezimizde de, hatta bir portaldan geçip Asgard'a sürüklensek bile ulaşabilecek. | Open Subtitles | والآن سيمكنها الاتّصال بنا بينما نقود أو نسير في البرّيّة أو إذا سقطنا في بوّابة إلى "آسغارد" وحيثما نكون |
Henry'i bulmalıyız. Greg ve Tamara onu bir portaldan geçirdiler. | Open Subtitles | (علينا إعادة (هنري غريغ) و (تمارا) أخذاه عبر بوّابة) |
Beni portaldan yumurta kabuğumun içinde gönderdiler, tıpkı sepette ki bebek Musa gibi. | Open Subtitles | أرسلاني عبرَ بوّابة داخل قشرة البيضة كالطفل (موسى) في سلّته |
Jones portaldan uzaklaşmanı istiyorum. | Open Subtitles | (جونز)، بإمكانك أن تبتعدَ عن البوّابة. |