Donger bizden tüm haftamızı posta kutularına bakarak geçirmemizi istedi. | Open Subtitles | دونجر يريد منا أن نضيع أسبوع نحدق في صناديق البريد |
Hep beraber, bunları posta kutularına atıp güç sahibi insanların burnunun dibine sokabiliriz. | TED | معاً نستطيع وضع هذه في صناديق البريد و تحت نظر أصحاب النفوذ. |
Evet, posta kutularına falan bırakın bilirsin işte, pencerelere falan. | Open Subtitles | نعم ، نتجول ونضعها في صناديق البريد فحسب أو في زجاج الأبواب مهما يكن |
Ailesinin evde olmadığından emin oldum. Birkaç mendil alıp çakmak gazına buladım. Hepsini yakıp posta kutularına bıraktım. | Open Subtitles | بللت بعض الاوراق ثم اشعلتها ووضعتها في صندوق البريد |
Evde kimse yoksa, posta kutularına davetiyelerini bırakırsın. | Open Subtitles | إن لم يوجد أحد في المنزل، اتركي بطاقات الدعوة في صندوق البريد. |
Oraya vardığımda ... yaklaşık olarak yarısını istasyon yakınındaki posta kutularına attım. | Open Subtitles | رميتُ نصفهم في "صناديق البريد" حول المحطة |
Hayır, ben sürüyordum ve ve... posta kutularına işim için tanıtım kartı koyuyordum. | Open Subtitles | رقم I حملة في جميع أنحاء و... وتسليم منشورات لعملي في صناديق البريد. |
Kendi posta kutularına koydum. | Open Subtitles | والقيتها في صندوق البريد الخاص بالشركة |