"posta odasında" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة البريد
        
    • غُرفة البريد
        
    Paket, posta odasında duruyor kablosuz ve bluetooth giriş noktalarını tarıyor. Open Subtitles و الصندوق في غرفة البريد يقوم بمسح نقاط وصول اللاسلكي والبلوتوث
    posta odasında küçük bir karışıklık vardı. Open Subtitles مالذي يحصل ؟ كان هناك فوضى في غرفة البريد
    Kuzey Kutbu'nda yetiştiriliyor, New York'a gidiyor, spagetti yiyor, bir posta odasında çalışmaya başlıyor, ve sonunda da Noel'i kurtarıyordu. Open Subtitles نشا في القطب الشمالي عاد لنيويورك عمل في غرفة البريد
    Ne yani posta odasında insanların numaralarını mı dağıtıyorlar? Open Subtitles أذا أنهم يخرجون الآرقام فقط ألي الآناس في غرفة البريد ؟
    Artık çavuşla posta odasında çalışıyordu. Open Subtitles توجَب عليه الذِهاب مع الرقيب أول إلى غُرفة البريد.
    posta odasında çalışan Ben, Bay Connelly' nin oğlu mu? Open Subtitles هل بين الذي يعمل في غرفة البريد هوأبنالسيدكونلي.
    Aslına bakarsan, meşgulüm ve posta odasında çok işim var. Open Subtitles في حقيقة الآمر, أنا مشغول بماذا يحدث في غرفة البريد فقط
    - Aslında... - Ben olmasam hâlâ posta odasında pulları yalıyor olurdun. Aslında Quentin, sana rağmen hâlâ bir işim var! Open Subtitles لولاي لكنت لا تزال تلعق الطوابع في غرفة البريد في الحقيقة يا كوينتن تمكنت من الاحتفاظ بعملي بغض النظر عنك
    posta odasında seks yaptığımız için de özür dilerim. Open Subtitles وآسفة لأنني حضيت بالجنس معك في غرفة البريد
    Ama posta odasında çalışmaya başladığımdan beri sana karşı bir şeyler hissediyorum. Open Subtitles أنا لديَّ شعورٌ نحوكِ مذ كنتُ الفتى الأجش من غرفة البريد
    Nasıl posta odasında başlayıp da kendi milyon dolarlık imparatorluğunuzun sahibi olana dek yükseldiniz. Open Subtitles كيف بدأت فى غرفة البريد العمل فى طريقك لأعلى؟ حتى امتلكت امبراطوريتك المليونية الخاصة؟
    Irish Times'da posta odasında yerleri silerek. Open Subtitles بكنس غرفة البريد في صحيفة التايمز الإيرلندية.
    Aslına bakarsan, işletme mastırı olmasına rağmen posta odasında başlamayı ısrar etmişti. Open Subtitles في الحقيقة، مع ماجستير في إدارة الأعمال، فقد أصّر على البدأ من غرفة البريد.
    Son dönem posta odasında çalışıyordum. Open Subtitles في الفصل الأخير تحصلت على وظيفة في غرفة البريد
    Kendine çeki düzen verip posta odasında işe girdiğinde çok gurur duydum. Open Subtitles عندما تعمل بإستقامة وتؤدي ،عملك في غرفة البريد
    Chuck'ın hukuk firmasında posta odasında çalışacağım. Open Subtitles سأعمل في هيئة القضاء خاصته، مثل غرفة البريد..
    Bir zamanlar huysuz ihtiyarlar şirketleri yönetirlermiş gençler de posta odasında çalışırlarmış. Open Subtitles في السّابق ، كان كبار السن هم من يديرون الشركة والمراهقين كانوا في غرفة البريد
    Teyzemin ricasıyla posta odasında ona bir iş ayarladım. Open Subtitles حصلت له على وظيفة في غرفة البريد كمعروف لخالتي
    Julie posta odasında kimler işe yaramıyor diye sordu. Open Subtitles انت تعلم انه جولي سألتني من في غرفة البريد نقدر ان نكمل بدونه
    Yemekleri getirirsin, posta odasında yardım edersin. - Ne? Open Subtitles تحضر وجبات الغداء وتساعدهم في غرفة البريد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more