"postalarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • البريد
        
    • بريد
        
    • بريدك
        
    • بريدها
        
    • بريده
        
    • بريدهم
        
    • رسائلك
        
    • رسائله
        
    • بريدكَ
        
    Bu kutuyla FBI'ın postalarını bile okurlar. - Ya da CIA'in. Open Subtitles هذا مثل بصندوق بالتأكيد، الفيدرالى للمكتب الإلكترونى البريد تقرأ ان تستطيع
    Bundan sonra öğreneceğin şey onun postalarını buraya alacağıdır. Open Subtitles تعرفين الشئ القادم ستحصلين على البريد من هنا
    İnsanların posta kutusu kiralama nedeni budur böylece postalarını alabilirler. Open Subtitles لهذا السبب الناس عندها صناديق بريد لذلك يمكنهم أن يحصلوا على بريدهم
    Kramer fantezi kampına gitmeseydi postalarını ben almazdım! Open Subtitles ما كنت لآخذ بريدك إن لم يذهب إلى المعسكر الخيالي
    Yaptığım yanlıştı ama genede postalarını okudum. Open Subtitles أعلم بأن هذا خطأ ولكني قرأت بريدها الإلكتروني
    Bilemem. Ama postalarını yönlendirmişti. İzini sürebilirsiniz belki. Open Subtitles ليس فعلاً، لكن أعرف أنه أعاد تحويل بريده لذا قد يمكنكم تعقبه
    Çiçeklerini sulamamı ve postalarını toplamamı istemişti. İyi görünüyorsun. Open Subtitles لقد طلبت مني أن أروي نباتاتها وأحضر البريد تبدين جيدة
    Belki de sebebi sipariş ettiğin bu çözünmeyen nişastadır? postalarını aldım. Open Subtitles ربما هذه هي كتلة الجلوتين الغير قابلة للذوبان التي طلبتيها ؟ أحضرت لك البريد الخاص بك
    Anladığım kadarıyla postalarını buradan alıyormuş. Open Subtitles اعتقد انه ربما تلقى بعض الرسائل البريد على هذا العنوان
    Baba, başka insanların postalarını açmak veya yemek yanlış değil mi? Open Subtitles أبي ، أليس من الخطأ أن تفتح بريد الآخرين أو تأكل ما ورد به؟
    Marge, burada oturup senin, başka insanların postalarını almam hakkındaki deli saçması sözlerini dinlemek zorunda değilim. Open Subtitles لست مضطراً للجلوس هنا والإصغاء لحديثك العاصف بسبب تسلمي بريد الغير
    Bütün gün boyunca reklam postalarını şişman serserilerin bahçelerine koyup, köpeklerine vermelerini izledim. Open Subtitles لذا وضعتُ قيمة يوم كامل من بريد الإعلانات.. في ساحة السمين اللعين، وأطلقتُ عليها كلبه
    Kramer fantezi kampına gitmeseydi postalarını ben almazdım! Open Subtitles ما كنت لآخذ بريدك إن لم يذهب إلى المعسكر الخيالي
    Ve henüz açılmayan tüm postalarını da bu zarfların içine koydum. Open Subtitles و وضعت كلّ بريدك المغلق من الصندوق في هذه الظروف
    postalarını iş yerine yollatabilirdin. Open Subtitles أتعلم كان بإمكانك أن تجعلهم يرسلون بريدك إلى العمل
    Evet, eğer mesajlarını, e- postalarını ya da sesli mesajlarını kontrol ediyorsa biliyordur. Open Subtitles نعم اذا رأت رسائلها النصيه, أو بريدها الإلكتروني أو بريدها الصوتي
    Telefon kayıtlarına bakın. E- postalarını da bulmaya çalışın. Open Subtitles تفقد سجلات هاتفها وحاول الحصول على بريدها الالكتروني أيضاً
    Bina yöneticisi postalarını bu adrese yönlendirdiğini söyledi. Open Subtitles قال مدير مبناه إنّهم يحوّلون بريده إلى هنا
    Hediyeleri aç, aileyi ara sesli postalarını almışsındır inşallah. Open Subtitles فتح الهدايا الاتصال بالعائلة اتمنى ان احصل على بريدهم الصوتى
    - Tüm postalarını masana koyduk canım. Open Subtitles حسنٌ، لقد وضعنا جميع رسائلك بالطاولة التي بحجرتكِ، يا عزيزتي.
    Sadece koç seninle aynı adreste s*çacak ve postalarını alacak. Open Subtitles إذا ماذا... المدرب سيصبح شيطانا؟ ويتلقى رسائله في نفس عنوانك
    Bak, tek yapmamız gereken, bir süre postalarını benim eve yönlendirmek. Open Subtitles النظرة، كُلّ نحن يَجِبُ أَنْ فقط أمامي بريدكَ إلى بيتِي لفترة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more