"prag'daki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في براغ
        
    • في براج
        
    Bir sandalye çek. Prag'daki G8 hakkında konuşuyorduk. Open Subtitles إسحبي لك كرسي فنحن نناقش مؤتمر قمة مجموعة الدول الثماني الكبرى في براغ.
    Müze müdürüyüm, şu an Prag'daki Ulusal Müze'deyim. Open Subtitles أنا أمين , في الوقت الحاضر أعمل كأمين للمتحف الوطني في براغ
    Şimdi Prag'daki tesislere git, seninle Nadrazi tren istasyonunda buluşalım. Open Subtitles حالياً إذهب للمنشأة التدريبية في براغ بعدها قابلني في محطة القطار نادرازي
    Prag'daki işi bitirince geri kalanını alacaksın. Open Subtitles تحصلون على الباقي عندما تنهون العمل في براغ.
    Artie'nin görüşeceği adam sanat koleksiyonunu Prag'daki bir müzeye kiralamış bir elçiydi. Open Subtitles الرجل الذي ذهب آرتي لرؤيته هو السفير الذي أعار مجموعته الفنية إلى متحف في براج "مدينة براج هي عاصمة التشيك"
    Sen Prag'daki şovla ilgili televizyona çıkmamış mıydın? Open Subtitles لما لم تكوني بالعرض في براج ...
    Prag'daki Karl-Ferdinand Üniversitesinde kuramsal fizik profesörlüğü için bir mevki açık olduğunu size bildirmek istemiştim. Open Subtitles اردت ان اعلمك بأن هناك منصب متاح لـ بروفيسور في الفيزياء النظرية في جامعة كارل فرديناند في براغ
    Prag'daki müzesinden parçaları çalıp kaçakçılar vasıtasıyla satıyor. Open Subtitles سرق قطعاً منه من متحفه في براغ -و باعها عن طريق بعض المهربين
    Prag'daki evimde yangın çıktı. Open Subtitles في براغ ' المكان الذي أصطاد فيه
    Prag'daki evimde yangın çıktı. Open Subtitles في براغ ' المكان الذي أصطاد فيه
    Benim Prag'daki dairem de çok büyük değil. Open Subtitles شقتي في "براغ" ليست بأكبر منها
    Prag'daki bir müzeye gidecek. Open Subtitles متجهة إلى متحف في براغ.
    Prag'daki meclis üyesi Bay Emil Dusek tutuklandı. Open Subtitles "السيد (إيميل دوسيك)، عضو برلماني في "براغ تم اعتقاله
    İncil'i kurtardım ve Prag'daki Çek zorbalardan bir hücreyi içeri tıktım. Open Subtitles استعدت الإنجيل وقضية على خلية مجرمين تشيكية في (براغ)
    Golemin kalıntıları Prag'daki Alt-Neu Shul'un, yani sinagogun tavanında olması lazımdı. Open Subtitles كان يفترض أن تبقى العِلّية في "ألتنيو شول" في "براغ"، في الكنيس اليهودي، لكن...
    Prag'daki soygunda polise yakalanmış. Open Subtitles قبض عليه بواسطة الشُرطة بعد عمليّة سرقة في (براغ).
    Prag'daki iki çözülmemiş cinayetten arama emri var. Open Subtitles إنّها مطلوبة في جريمتي قتل غير محلولتين في (براغ).
    Prag'daki yangını anlatsana. Open Subtitles اخبريني عن الحريق في براغ
    Annemi Prag'daki bir otele kadar takip etmiş. Open Subtitles (لقد تتبعها إلى فندق في (براج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more