Bakın, bu bir kaynak kısıntısı problemi değil, bu bir öncelik sorunu. | TED | وهذه ليست مشكلة اذا متعلقة بالموارد المالية انها مشكلة محفزات |
Çünkü bir iletişim problemi değil, bilişsel bant genişliği problemi. | TED | لأنّها وببساطة ليست مشكلة تواصل، إنها مشكلة الحيّز المعرفيّ. |
Bu bir erkeğin veya kadının problemi değil. | TED | وهي ليست مشكلة خاصة بالرجال أو النساء |
Yani bu yalnızca küresel bir vizyonun problemi değil. | TED | لذا إنها ليست مشكلة للرؤية العالمية. |
(Alkışlar) Fakat açık olmak istiyorum, doğum sonrası kanama -- sadece Ruanda'nın problemi değil, sadece gelişen dünyanın problemi değil global bir problem. | TED | لكن أريد أن أكون واضحاً نزيف ما بعد الولادة، ليست مشكلة رواندية كما أنها ليست مشكلة البلدان النامية وحسب فهي مشكلة عالمية |
Evsizlik, silahlı şiddet, soylulaştırma, berbat trafik, yeni gelenlere karşı olan güvensizlik, yanlış haberler -- tüm bunlar başka birinin problemi değil. Bunlar kendi alışkanlıklarınızın ve ihmallerinizin birikimi. | TED | وندرك أن التشرد والعنف المسلح وصفة التهذيب والازدحام وانعدام الثقة في القادمين الجدد والأخبار المزيفة... هذه الأمور ليست مشكلة شخص آخر، إنها تراكم كل من عاداتكم وإهمالكم. |
Bu bir iblis problemi değil! | Open Subtitles | ! ليست مشكلة بشأن مشعوذ |