Birkaç hafta önce, adamın içki problemi olduğunu görmüş. | Open Subtitles | منذ بضعة أسابيع, بدأت تواعد رجلاً آخر لديه إدمان كحوليات |
Birkaç hafta önce, adamın içki problemi olduğunu görmüş. | Open Subtitles | منذ بضعة أسابيع, بدأت تواعد رجلاً آخر لديه إدمان كحوليات |
Uyku ve mide bulantısı problemi olduğunu hatırlıyorum. Üşüme... | Open Subtitles | أتذكر أنها كانت تعاني مشاكل في النوم, الغثيان, قشعريرة |
Uyku ve mide bulantısı problemi olduğunu hatırlıyorum. Üşüme... | Open Subtitles | أتذكر أنها كانت تعاني مشاكل في النوم, الغثيان, قشعريرة |
Hafızası o kadar kötü ki, bir hafıza problemi olduğunu bile hatırlamıyor, bu inanılmaz. | TED | كانت ذاكرته سيئة جداً لدرجة أنه لم يتذكر أن لديه مشكلة في الذاكرة وهو أمر مدهش |
Eğer bir problemi olduğunu düşünmezse, tedaviyi kabul etmeyecektir. | Open Subtitles | إذا لم يُفكر حتى أن لديه مُشلكة ، فلن يوافق على الحصول على الأدوية |
Ve sebep olacağı azıcık ıstırabı, kıyasladığımda -- çünkü telefonuna bakıp aslında Farmville’de küçük bir problemi olduğunu gördüğümde bu biraz utanç verici olacak -- bu benim telefona bakmamın değeri karşısında hiçbir şey olmayacak. | TED | وبالمقارنة مع الضرر البسيط الذي ستسببه -- لأن الوضع سيكون محرجاً عندما أتفحص هاتفه المحمول وأكتشف أن لديه إدمانٌ على لعبة Farmville وكل تلك التفاصيل التي ظهرت بمجرد النظر إلى هاتفه. |