İyi bir adam ama çok kötü kumar problemi var ve ona bilgi için fon sağlayacak uyuşturucu tacirlerinin avukatları var. | Open Subtitles | رجل محترم لكن لديه مشكلة مع المقامرة و العديد من المحامين المستعدين للدفع من أجل إلقاء نظرة |
Şuradaki devin öfke problemi var. | Open Subtitles | و ذلك الضخم لديه مشكلة بالتحكّم بأعصابه تجاه هذا |
Başka kimsenin sayfa 18'deki savunma ile ilgili problemi var mı? | Open Subtitles | ايّ شخص لديه مشكلة مع الحجّة في صفحة 18 ، منتصف الصفحة؟ |
Şu andan itibaren bilmenizi isterim ki Debra'nın alkol problemi var. | Open Subtitles | أريدكم أن تعرفون بأن ديبرا لديها مشكلة في الكحول |
Senden daha büyük bir problemi var gibi görünüyor Mike | Open Subtitles | اعتقد انه اصبح لديه مشاكل اكبر منك مايكل |
Doug'un bir problemi var ancak sen yardımcı olabilirsin. | Open Subtitles | لا - دوغ يقول أن لديه مشكله ويريد مساعدتنا بها |
Kimseye söyleme. Ama Nina'nın uyuşturucu problemi var. | Open Subtitles | لا تخبرى أحداً ولكن نينا تعانى من ادمان المخدرات |
Gelecekteki prensesimizin ilaç problemi var. Ne? | Open Subtitles | أن أميرتنا المستقبلية تعاني من مشكلة في المخدرات |
Arkadaşımın kızgınlığı için özür dilerim. Sinir problemi var da. | Open Subtitles | آسفة لتصرّف صديقي العدوانيّ، لديه مشكلة في احتواء الغضب. |
Nefesini bilmem ama adamın kesin homofobi problemi var. | Open Subtitles | لا اعرف كيف هي رائحة أنفاسه لكن لديه مشكلة نفسية |
Ed'in belirsiz terimler kullanarak bahsedeceği... bir problemi var. | Open Subtitles | إد لديه مشكلة قال انه ذاهب الى الحديث عن بعبارات غامضة جدا. |
Kuru temizlemecimin kumar problemi var. | Open Subtitles | منظف ملابسى لديه مشكلة كبيرة مع المقامرة |
Tek şey, o fiyat seçeneği ile ilgili küçük bir problemi var. | Open Subtitles | القضية الوحيدة، أن لديه مشكلة صغيرة مع خيارِ السعر |
Ayrıca Rusya'da, benim çözebileceğim icabına bakılmazsa onu mahvedebilecek bir problemi var. | Open Subtitles | وكان لديه مشكلة في القطيع والمنزل يمكن أن أحلها التي من شأنها أن تدمره إذا انه لا يتعامل معها |
bir arkadaşım var. bir problemi var, kötü olabilir. | Open Subtitles | صديقتي لديها مشكلة صغيرة, يمكن أن تكون سيئة |
Bunun yanısıra, problemi var. | Open Subtitles | والجميلة جداً، سوف ندخل في الموضوع لديها مشكلة |
Gizemli kadınımızın bir problemi var. Bacağındaki metali çıkarttırması gerekiyor. | Open Subtitles | سيدتنا الغامضة لديها مشكلة ، يجب ان تزيل الرصاصة من ساقها.. |
-Galiba öfke problemi var. - Bizden ne istiyor? | Open Subtitles | أعتقد لديه مشاكل نفسية تتعلق بالغضب - ماذا يريد؟ |
Ian'ın önemli bir uyuşturucu problemi var. | Open Subtitles | ايان كان لديه مشاكل رئيسية مع المخدرات |
Buna ne dersin, problemin problemi var. | Open Subtitles | ما رأيكم بهذا المشكله لديه مشكله |
Midesiyle biraz problemi var. | Open Subtitles | تعانى من ألم فى المعدة أصغر شىء يجعلها تمرض |
Onun dürtü kontrol problemi var ve onları yıllardır görmüyorum. | Open Subtitles | تعاني من مشكلة في السيطرة على الإنفعالات ولم أراهم من سنوات |
Gene, karbondioksit ayrıştırma problemimiz var. Ay modülünde filitre problemi var. | Open Subtitles | جين لدينا مشكلة متعلقة بثاني اكسيد الكربون |
Onun mikroplarla problemi var. | Open Subtitles | لديه بعض المشاكل مع البكتيريا سأتي له ببعض الكتب من اجل ذلك |
Onun da ADHD problemi var, too. | Open Subtitles | إنه مصاب بمرض عسر الإنتباه وفرط الحركة. |