problemlerinden kaçmak hiç bir şeyi çözmez, biliyorsun. | Open Subtitles | الهرب من مشاكلك لن يحل شيئا أنت تعرف هذا |
Sıkıcı işinden, küçük problemlerinden ve aptal hobilerinden bahsetme. | Open Subtitles | لا تتحدث عن وظيفتك المملة أو مشاكلك التافهة أو هواياتك السخيفة |
problemlerinden kaçıp kurtulabilirsin, ama ama karşına yeni problemler çıkacak, hepatit gibi. | Open Subtitles | يمكنك الهروب من مشاكلك ، ولكنك ستجد مشكلة أخري تظهر ، مثل الالتهاب الكبدي |
Bize problemlerinden bahsedecek. | Open Subtitles | سوف يخبرنا مشاكله ماالذي يتوجب ان أقوله لك, رائد؟ |
problemlerinden biri kısa konsantrasyon süresi. | Open Subtitles | إحدى مشاكله هي قِصر مدى إنتباهه |
Onları halkın ilgisini gerçek problemlerinden uzak tutmak için günah keçileri olarak kullanıyoruz. | Open Subtitles | طبعاً، ولكننا نستغلهم كأكباش فداء لتشتيت الشعب عن مشاكلهم الحقيقية. |
Başkalarını kurtarmaya ihtiyaç duyan insanlar çoğu zaman kendi problemlerinden kaçıyordur. | Open Subtitles | تعلمون ، الناس الذين يشعرون الحاجة لانقاذ الناس الآخرين تشغل غالبا بعيدا من مشاكلهم الخاصة. |
problemlerinden babana söz etmeyecek misin? | Open Subtitles | هل تريدين إخبار والدك عن مشاكلك ؟ |
Burası harika bir yer... ve sende burayı evdeki problemlerinden kurtulmak için kullanıyorsun. | Open Subtitles | هذا مكان رائع... وأنت تستعملها للهروب من مشاكلك في المنزل |
Sende problemlerinden kurtulmak için bu insanları kullanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تستغل هؤلاء الناس للهروب من مشاكلك |
"Tecavüze uğradım" deyip, tüm problemlerinden kurtulmayı bekleyemezsin, Kelly. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تقولي "تعرضت للإغتصاب" و تتوقعي أن كل مشاكلك ستزول يا "كيلي" |
Sen problemlerinden kaçmıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت لا تهرب من مشاكلك . اليس كذلك ؟ |
Clark, zorla sürgün edilmedin. problemlerinden kaçtın. | Open Subtitles | (كلارك) لست مجبراً على المنفى لقد هربت من مشاكلك |
problemlerinden biri de[br]dikkat ve umursamazlığı | Open Subtitles | إحدى مشاكله هي قِصر مدى إنتباهه |
Sonra oturur, kendi küçük problemlerinden yakınır. | Open Subtitles | بعدها يبدأ بالنوحِ عن مشاكله الصغيرة |
Ah, canım, bu sadece problemlerinden biri. | Open Subtitles | يا إلهي، إنها مجرد واحدة من مشاكله |
İnsanlara problemlerinden dolayı yardım ettiğim için daha randevumuza çıkmamıştık bile. | Open Subtitles | ليس موعد بعد لأنني كنت مشغولة بمساعدة الجميع و مشاكلهم |