| Hukuk profesörümle bir davayı tartışmaktan pek bir farkı yok. | Open Subtitles | هذا ليس مختلفاً جداً عن التجادل في قضية بعقدالمحاماةمع أستاذي. |
| Zeki bir avukat olduğumu düşünüyorsanız siz asıl eski hukuk profesörümle tanışmalısınız. | Open Subtitles | هل تعتقد أنني أنني محامي ذكي أنت لم تقابل أستاذي القانوني بعد لكن أتعلم ؟ |
| Eğer öyle düşünüyorsan yeni profesörümle tanışmalısın. | Open Subtitles | إن كنت تظن ذلك فيجب أن تقابل أستاذي الجديد |
| Az önce eski ceza usulü hukuk profesörümle görüştüm. | Open Subtitles | إذًا، أنهيتِ إتصالي للتو مع أستاذي القديم في قضايا الأجرامية. حقًا؟ |
| Ben üniversitedeyken erkek arkadaşımı profesörümle aldatmıştım. | Open Subtitles | عندما كنت في الكلية خنت صديقي مع أستاذي |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 