"programlanabilir" - Translation from Turkish to Arabic

    • للبرمجة
        
    • المبرمج
        
    • مبرمج
        
    • برمجتها
        
    • برمجة
        
    • ويبرمج
        
    Dans pisti tamamen Programlanabilir LED ester ve siyah cam. Open Subtitles ساحة الرقص، قابلة للبرمجة بالكامل قادَ ملحُ إستر وزجاجُ أسودُ.
    Daha sonra da bu dizilimleri alıp onları bükebilecek veya yeniden şekillendirebilecek Programlanabilir parçalar yapmalıyız. TED ثم نحتاج إلى أجزاء قابلة للبرمجة يمكنها أخذ تلك المتسلسلة واستخدامها للانكماش أو إعادة التشكيل.
    Yapay zekâcılar der ki: "kutunun içindeki, Programlanabilir bir bilgisayardır; "çünkü bir beyine eşdeğerdir ve ona veri girişi yaparsak, TED متخصصو الذكاء الإصطناعي قالوا: الشيء الذي في الصندوق هو كمبيوتر قابل للبرمجة لأن هذا مكافئ للدماغ, و سنعطيه بعض المدخلات
    Müdüre göre, tek yollu yapay içeren şişeler taşıyorlarmış, Programlanabilir DNA'lar yani. Open Subtitles و وفقاً للمدير فانهم كانوا ينقلون قارورة تحتوي على حبل اصطناعي من الحامض النووي المبرمج
    Bu bir Siemens S7-400 PLC, Programlanabilir Mantık Kontrolörü (PMK). TED تلك المتحكمة المبرمجة من شركة سيمينس متحكم حاسوب مبرمج منطقيا
    Mars Bir üssünü gözlemlemek için tekrar Programlanabilir. Durun. Open Subtitles يمكن اعادة برمجتها لالتقاط صور، وقراءة مستوى الاشعاع بمكان قاعدة المعسكر على المريخ.
    Robotlar, aynı görevi milyonlarca kez minimum hatayla yapacak şekilde Programlanabilir, bu bizim için çok zor bir şey, değil mi? TED يمكن برمجة الروبوتات لأداء نفس المهمة ملايين المرات بأقل الأخطاء، وهو أمر يصعب علينا فعله، أليس كذلك؟
    İnşaatlar için Programlanabilir malzemeler geliştirmeyi denemeye kendimizi adadık. TED ونحن ملتزمون بمحاولة تطوير مواد قادرة للبرمجة لبيئة البناء.
    Ama en önemlisi, bu bileşim Programlanabilir yani belirli DNA dizilimlerini tanımak ve istenilen noktalarda kesmek için Programlanabilir. TED والأهم من ذلك، أن هذا المركب قابل للبرمجة حيث يمكن برمجته للتعرف على سلاسل حمض نووي معينة من أجل قطعها عند ذلك الموضع.
    Global, Programlanabilir bir para için şifrelenmiş döviz bir başlangıç. TED إن العملات المشفرة هي الخطوة الأولى لعالم ذي نقود عالمية وقابلة للبرمجة.
    Ve internet iletişim kurma yollarımızı nasıl değiştirdiyse, Programlanabilir para da nasıl ödeme yaptığımızı, tahsis etme ve değer biçme şeklimizi değiştirecek. TED وكما غيرت الإنترنت طريقة تواصلنا، ستغير النقود القابلة للبرمجة طريقة قيامنا بالدفع، والتخصيص والتقييم.
    Programlanabilir parayla yeni bir döneme giriş yapıyoruz. TED نحن ندخل عصر جديد من النقود القابلة للبرمجة.
    Programlanabilir para, parayı demokratikleştirir. TED إن النقود القابلة للبرمجة تجعل النقود ديمقراطية.
    Aslında Programlanabilir makine fikri 700 yıl boyunca müzikle ayakta tutuldu. TED في الحقيقة، فكرة الألات القابلة للبرمجة بقيت حيّة حصرياً علي الموسيقي لحوالي 700 سنة.
    Temel olarak, yaptıkları şey biyolojiye Programlanabilir bir sistem olarak bakmak. TED والذي يقومون به أساسا، هو النظر إلى علم الأحياء كنظام قابل للبرمجة.
    Programlanabilir DNA'lar hakkında ne biliyorsun? Open Subtitles أخبرني ماذا لديك عن ذلك الحامض النووي المبرمج
    Programlanabilir DNA'lar doku üretimini tetiklemek adına kullanılabilirler. Open Subtitles الحامض النووي المبرمج .. يمكن استخدامه لتنشيط عملية خلق الأنسجة
    Bu, kendi başına tamamen Programlanabilir ve adapte olabilen bir boru. TED هذا أنبوب مبرمج تماما لوحده، وقادر على التأقلم بمفرده.
    Onlar makine. Makineler yeniden Programlanabilir. Open Subtitles إنهم آلات آلات يمكن إعادة برمجتها
    Enfeksiyona yol açmak yerine tümörü içeriden hedefleyen Truva atı gibi hareket ederek kanserle savaşan ilaçları taşımak için yeniden Programlanabilir. TED بدلا عن التسبب في العدوى، يمكن إعادة برمجة البكتيريا لحمل العقاقير المضادة للسرطان، عاملةً كحصان طروادة الذي يستهدف الورم من الداخل.
    Bilgisayar gençlik, sağlık, zeka, üretkenlik ve gerekli ihtisasları öncelik alacak şekilde Programlanabilir. Open Subtitles والحاسب يمكن أن يجهز .... ويبرمج لإستقبال العوامل ....

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more