"proteinli" - Translation from Turkish to Arabic

    • البروتين
        
    • بروتين
        
    • بالبروتين
        
    Ancak bu moda olan, yüksek proteinli diyetlerin tam tersi. Open Subtitles لكن هذا هو عكس ما تقوله موضة الغذاء عالي البروتين.
    Neden düşük proteinli lapamız onun direncini diğerlerininki gibi kırmıyor? Open Subtitles لماذا ثريدنا منخفض البروتين لا يضعف مقاومته مثل الآخرين؟
    Gidip proteinli süt yapayım. Open Subtitles حسنا , سوف اذهب لعمل شراب مخلوط البروتين
    Bunu daha düşük proteinli, yüksek lifli, kaba bir diyet türüne değiştirdik. TED وقمنا بتغيير هذا إلى بروتين أقل، ونظام غذائي عالي الألياف وأكثر خشونة.
    Yüksek proteinli hayvan yemi, fakir evleri için izolasyon malzemesi, kuvvetli bir patlayıcı ve birinci sınıf motor soğutucusu. Open Subtitles إنه غذاء غني بالبروتين لحيوانات المزارع، عازل لاسكان محدودي الدخل، ومتفجرات قوية ومبرد مميز للمحركات.
    Evet ama, pazarlama bölümü, markamızın hedefini gofret ve çerez gibi proteinli gıdalarla gençlere yöneltmek istiyor. Open Subtitles لكن التسويق يريد أن يمزج منتجاتنا التجريبية للشباب مع منتج جنون البروتين للكبار مع ألواح الطاقة ووجبات البروتين للأطفال
    Eğer diyetteyseniz; tavuk, balık ya da et, yüksek proteinli işte bu makine, bunu yapıyor; tavuk, balık ya da et. Open Subtitles الآن، لو أنك تتّبع حميّة، دجاج، سمك أو لحوم، عالية البروتين حسناً، هذا ما تقوم به تلك الماكينة، دجاج، سمك أو لحوم
    proteinli bar alsanız daha iyi dedektif. Open Subtitles من الأفضل ان تأخذي لوح البروتين أيتها المحققة.
    Yumurta beyazından omlet, yüksek proteinli meyve püreleri. Open Subtitles عجة بياض البيض عصير ذو نسبة عالية من البروتين
    Bu benim yeni olayım. Ruh halimi yüksek proteinli yaşam tarzımla yönetiyorum. Open Subtitles هذا شيءٌ جديد لي، أسيطر على مزاجي من خلال عيش نمط حياة عالي البروتين
    Yüksek proteinli un ve özel bir maya kullanıyorlar, ve hamuru iki kere yavaş yavaş pişiriyorlar. Open Subtitles يستخدمون طحين عالي البروتين و خميره خاصه بهم و يدعون العجينه تتخمر مرتين ببطئ
    Ama bugün düşündüm de biraz proteinli bir şeyler yiyelim. Open Subtitles لكني كنت أفكر اليوم, ربما ينبغي علينا تجربة شيء يحتوي بعض البروتين.
    Ürünün adı zapyoka takviyeli, proteinli enerji pudingi. Open Subtitles -يدعى "بودنج طاقة البروتين " ومدعم"يالزابيوكا"
    Yüksek proteinli diette yok. Open Subtitles لا نسبة عالية من البروتين الغذائي
    Çoğu insan metal kullanır, Magnezyum gibi, ama yüksek proteinli et,salatıIığın içine sıkıştırıImış italyan jambonu gibi aynı işi görücektir. Open Subtitles معظم الناس كانوا ليستخدمون المعدن، مثل "الماغنسيوم"، لكن لحم به نسبة عالية من البروتين مثل البروسييتو،
    Bitki dünyasının en düşük proteinli gıdalarını, örneğin pilav yediğinizde bile yüzde sekiz veya dokuz protein alırsınız. Open Subtitles وإذا كنتَ ستأكل الغذاء الأقل احتواء على البروتين في عالم النبات، وقد يكون غذاء كالأرز، ستحصل على 8% أو 9% من البروتين.
    Lex, söylediğin yüksek proteinli meyveler hakkında ödev yapmayı düşünüyordum. Open Subtitles أتعلم يا (ليكس)، كنت أودّ الكتابة عن الطحالب العالية البروتين التي كنت تعمل عليها
    Ginseng proteinli içecek. Open Subtitles مشروب البروتين المسحوق
    Tek yediği proteinli çubuk krakerdi. Open Subtitles إنه شرطي جيد كل ما كان يتناوله وجبات بروتين خفيفة
    Bu, 80 mg. proteinli bir simit. Open Subtitles انها كعكة بروتين مع 16 نوع حبوب ولست شريف
    Yüksek proteinli şeyler ye ve stresten uzak dur. Open Subtitles نامي لثماني ساعات ليلاً و تناولي طعاماً غنياً بالبروتين خفّفي توتّركِ
    Çikolatalı proteinli puding günü! Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}! إنّه يوم تقديم حلوى الشوكولا بالبروتين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more