protestoculardan biri kendini yakmadığı sürece bizim hikayelerimiz değiller. | Open Subtitles | ما عدا قصة المحتجين الذين أحرقوا أنفسهم , لكن هؤلاء ليسوا قصتنا |
Görünüşe göre protestoculardan biri başka bir akım başlatmak için gruptan ayrıldı. | Open Subtitles | على ما يبدو ان احد المحتجين انشق عن المجموعه ليبدأ تحركا جديدا احتلال الحمام |
Turner'la çok yakındılar. Ayrıca kampus polisi gelmeden Turner'ı protestoculardan ayıran oydu. | Open Subtitles | كان قاسياً مع (تيرنر), هو أيضاً من قام بسحبه من المحتجين قبل أن تصل الشرطه للحرم |
Bariyer duvarlara hayır. 5 Şubat gününde, Kahire'ye beton yol barikatları kuruldu, Savunma Bakanlığı'nı protestoculardan korumak için. | TED | لا لجدران العزل. في ال5 من فبراير، تم تثبيت حواجز طرقية اسمنتية في القاهرة لحماية وزارة الداخلية من المتظاهرين. |
Dışarıdaki protestoculardan biri gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو بأنكِ أحد المتظاهرين الموجودين في الخارج |
- ...barışçıl protestoculardan ayırt etmektedirler. | Open Subtitles | من بين المحتجين المسالمين - سعادتكم - |
protestoculardan biri Eric. | Open Subtitles | إنه واحد من المحتجين يا (اريك) |
- Dur, sesini aç. protestoculardan biri toplantınızı delerek size pasta ile saldırdı. | Open Subtitles | شخص ما من المتظاهرين تسلل إلى إجتماعك وضربك بوسطة فطيرة |
Ferrara'nın dünkü konserindeki protestoculardan birisiydin. | Open Subtitles | أنت كنت واحدة من المتظاهرين بحفل (فيرارا) الليلة الماضية |
Vincent'in seni öldürmek için kiraladığı kişi protestoculardan değilmiş. | Open Subtitles | لم يكن المتظاهرين هم من استأجروا (فينسنت) لقتلك |