Estetik ameliyatta Sistol kullanılması protokolde yok. | Open Subtitles | لا يوجد بروتوكول لاستخدام السيستول في الجراحة |
Ortak bir protokolde farklı birşeyler yapsınlar ve... aralarında iletişim sağlansın diye vardı. | Open Subtitles | تعمل اشياء مختلفة وهناك بروتوكول مشترك للاتصال فيما بينها |
Düşünün, 20. yy. 'ın en başarılı uluslararası çevresel çalışması olan Montreal Protokol'üydü, bu protokolde uluslar hep birlikte gezegenimizi o dönemde klimalarda, buzdolaplarında ve soğutma aletlerinde kullanılan ozona zarar veren kimyasallardan korumaya karar verdiler. | TED | بالاخذ بعين الاعتبار النجاح الباهر للمؤتمر العالمي ال20 لشئون البيئة والذي اقر بروتوكول مونتريال والذي نص فيه على تعاون جميع دول العالم فيما بينها لاجل حماية كوكبنا من تلك التأثيرات الضارة للكيميائيات على طبقة الاوزون والتي تستخدم حتى اليوم في غازات المكيفات والبرادات وكل اجهزة التبريد |
Ajan. İç kaynaklı güvenlik ihlallerinden sonra protokolde değişiklik oldu. | Open Subtitles | حضرة العميل، هناك تغيير في البروتوكول بعد الخروقات الأمنيّة من الداخل. |
Sonrasında Doktor Webber protokolde önemli değişikler yaptı. | Open Subtitles | جميعم وضع لهم الجهاز في الجولة الأولى. د(ويبر) إلتزم البروتوكول |
protokolde olan bir şey değil. | Open Subtitles | وليس بروتوكول أو أي شيء. |
Bugün protokolde, önce sen. | Open Subtitles | بروتوكول اليوم، أولاً كلمتك |