Şimdi, Fransızlar'a, eğer provoke edilirsem, savaştan kaçınmayacağımı göstermek istiyorum. | Open Subtitles | بإعادة بنائها فورا الآن , أريد أن أري أولائك الفرنسيين بأنني لن أخجل من القتال إن تم إستفزازي |
Fransızlar'a, eğer provoke edilirsem savaştan kaçınmayacağımı göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أري أولائك الفرنسيين بأنني لن أخجل من القتال إن تم إستفزازي |
Fransızlar'a, eğer provoke edilirsem savaştan kaçınmayacağımı göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أري أولائك الفرنسيين بأنني لن أخجل من القتال إن تم إستفزازي |
Böyle bir parti düzenleyerek çok basitçe onu provoke etmiş olursunuz ki böyle yapmak hiç uygun bir davranış olmaz. | Open Subtitles | من خلال إقامة حفلة للاحتجاج إنك ببساطة تستفزه بعيدا عن كونك لا تملك الذوق السليم |
- Bizi provoke etmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | انهم يحاولون استفزازنا |
Sokaklara adamlar yerleştirmek provoke edici olur. | Open Subtitles | وضع الرجال في الشوارع هو عمل استفزازي. |
Beni duygusal bir tepki vermem için provoke etmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | تحاول إستفزازي لكي تكون لي ردود فعل عاطفيّة. |
Umutsuzluktan böyle davranıyor çünkü elinde hiçbir şey yok ve eşit derecede umutsuz bir cevap için beni provoke ediyor. | Open Subtitles | إنه يتصرفُ بدافع من اليأس، لأنه لا يمتلكُ شيئاً. و يحاول إستفزازي لكي أتخذ رد فعل يائس مثله. |
Onu provoke etmek zorunda mıydın? | Open Subtitles | كان لابد أن تستفزه ؟ |
Hart Parkins provoke edilmemiş bir saldırısı sonucunda öldürülmüştür. | Open Subtitles | ( أعلن بإسم القانون ، أن ( هارت باركنز مات جراء اعتداء غير استفزازي |