"prynne" - Translation from Turkish to Arabic

    • برين
        
    Hester Prynne her ne kadar kılık kıyafetinde iffet belirtisi olmasa da günahlarından pişmanlık duyman için hala bir şansın bulunmaktadır. Open Subtitles ، (هستر برين) حيث أنك لا تظهرين أي ، أحتشام في ملابسك لذا لا زالت لديك الفرصة ، لتندمي على خطاياك
    Hester Prynne bu iyi adamların söylediklerini duydun ve yüklendiğim görevin sorumluluğunu gördün. Open Subtitles ، (هستر برين) قد استمتعت ما قاله الرجال و تعلمين المسئولية التي أتحملها
    Bildiğiniz gibi Hibbons Hanımefendi, Prynne Hanımefendi'nin bebeği Pearl'e ebelik yaptı. Open Subtitles كما تعلم السيدة (هيبينز) كانت قابلة (السيدة (برين (في ولادة (بيرل
    Prynne Hanımefendi kocanız gelene dek umarım bizimle kalırsınız. Open Subtitles ، (سيدة (برين أتمنى أن تمكثي معنا ، هنا حتى وصول زوجك
    Prynne Hanımefendinin banyo teknesi olduğunu duydun mu? Open Subtitles هل سمعت أن لدى السيدة (برين) حوض استحمام؟
    Prynne Hanımefendi ile aynı gemide yolculuk ettik. Open Subtitles أنا و السيدة (برين) سافرنا على متن سفينة واحدة
    Hayır sen değil, ben, değil mi Prynne Hanımefendi? Open Subtitles كلا ، لن تتزوجيه ، أنا من ستفعل ذلك ، أليس كذلك سيدة (برين
    Uzun yaz boyunca, Prynne Hanımefendi ve rahip birbirlerini görmekten ne pahasına olursa olsun kaçındılar. Open Subtitles طوال الصيف تجنبت السيدة (برين) و القس (دانزديل) بعضهما البعض بشق الأنفس
    Prynne Hanımefendi nadiren kasabaya indi, rahip ise yerlilerle birlikte yabani yaşama katıldı ve sadık Johnny Sassamon ona arkadaşlık etti. Open Subtitles نادرا ما كانت تذهب السيدة برين) للمدينة و القس هرب للبراري) فقط بصحبة الهندي (المؤمن (جوني ساسامون
    Prynne Hanımefendi bu baylar dini inançlara aykırı davrandığınız yönünde size karşı suçlamada bulundular. Open Subtitles ، (سيدة (برين هؤلاء الرجال قد أتهموك بالهرطقة
    Vali eğer bu adamın adını bilseydiniz, Hester Prynne'i cezalandırır mıydınız? Open Subtitles ، أيها الحاكم لو علمت اسم الفاعل ، هل ستبقى السيدة (برين) خلف القضبان؟
    Arthur'un Prynne Hanım'la yalnız konuşmasına izin vermeyi kararlaştırdım. Open Subtitles و قررت أن يسمح لـ (آرثر) أن يتحدث مع السيدة (برين) على إنفراد
    Prynne Hanım yasal bir gerekçe olmaksızın 5 aydan fazladır içeride bulunmaktadır. Open Subtitles ، أيها السادة قضت السيدة (برين) هناك 5 شهور
    Hiç daha önce İngiltere'de Prynne'nin düzendışı doğası gibi ani parıldamalar olmuş muydu? Open Subtitles هل كانت هناك معلومات عن طبيعة (برين) الغير مستقرة
    Bizdeki ilk işaret Hester Prynne ve onun kadın toplantılarıydı. Open Subtitles إشارتنا الأولى كانت تلك التي تخص هستر برين) و اجتماع السيدات)
    Görüyorsunuz, bayım meslektaşım, büyücülüğü de içeren Prynne Hanımefendi'nin olayını başlangıç sayıp, korkularını belirtti. Open Subtitles أتعلم ، سيدي ، زملاءي قد خشوا منذ البداية (أن في شأن (هستر برين
    Prynne'in belli-belirsiz ama sürekli varlığı babamın varlığını çok yakından tehdit eden ızdıraba dönüşmüştü. Open Subtitles الوجود الرقيق لكن (المستمر لـ (برين كان بمثابة عذاب قد هدد روح أبي
    Prynne için öç alma arzusu için için öylesine büyüyordu ki, babam intikama susamıştı. Open Subtitles (أما بالنسبة لـ (برين شهوته للإنتقام بدأت تتعاظم لذا قد أراد المزيد
    Prynne onu çağırdığında tek isteği Hanımefendisine verdiği zararı telafi etmekti. Open Subtitles عندما استدعاها (برين) للمثول أرادت فقط أن تزيل الأذى الذي سببته لسيدتها
    İyi akşamlar Prynne Hanımefendi. Bir başkasını mı bekliyordun? Open Subtitles ، (مساء الخير ، سيدة (برين أتنتظرين أحدا آخرا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more