Ve Mike Pyle'ın o köylü, Riverdance* saçmalığını kaçırdınız. İçkiler benden. | Open Subtitles | أه و أنتم فاتكم بايل و هو يرقص رقصة النهر الغبية المشروب على حسابي |
Mike Pyle, BrownStar'ı satın alıyor. Satıyor musun? | Open Subtitles | ميك بايل سوف يشتري شركتنا و أنت سوف تبيعه ؟ |
Pyle, Brown Valley ofisini kapatıyor. Ne? | Open Subtitles | وتحاورت بشدة مع بايل بسببها بايل سوف يغلق مكتبنا في الوادي البني |
Hayır, merak etme. Pyle'ı, seni Milwaukee ofisine aldırması için ikna ettim. | Open Subtitles | لا , لا تقلق بشأن هذا الموضوع , فلقد طلبت من بايل أن ينقلك إلى فرع الميل واكي |
Demin de duyduğunuz gibi, Mike Pyle BrownStar'ı satın almak istiyor fakat İki Elmas ile ödüllendirilmiş olması kaydıyla. | Open Subtitles | كما سمعتم جميعا مايك بايل سوف يشتري شركة النجمة البنية |
Point Reyes Kuş Gözlemevi biyologu Peter Pyle bu barınağı yönetiyor. | Open Subtitles | "بيتر بايل", أخصائي أحياء يعمل لصالح نقطة مرصد الطيور يدير هذا المرصد |
beni Lyle yada Glyle veyahut Mr. Pyle diye çağırabilirsiniz. | Open Subtitles | "يمكنك أن تناديني "لايل"أو " جلايل" أو السيد "بايل |
Richard Pyle kendini bir balık delisi olarak görüyor | Open Subtitles | ريتشارد بايل يسمي نفسه صياد السمك |
Bence Pyle iyi konuştu, Ziegler. | Open Subtitles | أعتقد أن بايل قال كلاما رائعا يازيجلر |
Evet, şuradaki anasının gözü adama, Mike Pyle. | Open Subtitles | نعم لذلك الشخص اللامع مايك بايل |
Manhattan'ın ortasındayım, Gomer Pyle. | Open Subtitles | أنا في نصف مانهاتن,أيها المحافظ بايل. |
O güzel sesin Gomer Pyle 'a ait olduğuna inanmak zor. | Open Subtitles | من الصعب تصديق أن ذلك هو صوت جومر بايل |
"Konfor", "saygısızlık" ve "sosyal yorum" kavramları kendi aralarında yarıştığı gibi iki temel televizyon programı olan "Gunsmoke" ve "Gomer Pyle" da yarışıyor ve 1969 yılında sırasıyla en çok izlenen ikinci ve üçüncü programlar oluyorlar. | TED | لديك الراحة ، والاستخفاف ، المواكبة الاجتماعية، تتصارع فيما بينها للتعبير عن مجتمعنا ولديك حرفيا عرضين أساسيين -- "جنسموك" و "جومر بايل" -- في عام 1969 كانوا رقم إثنين ورقم ثلاثة في في تقيم عروض التلفاز |
Richard Pyle: Donald Duck gibi konuşmaya başlarsanız dünyada gerilimli görünebilecek bir durum olamaz. (Kahkaha) | TED | ريتشارد بايل : عندما تبدأ الحديث مثل البطة دونالد، ليس هناك وضع في العالم يمكن أن يبدو متوتراً. (ضحك) |
- Bu Gomer Pyle! | Open Subtitles | ذلك جرومير بايل. |
Pyle gibi biri için; bir ülkeyi kurtarmakla bir kadını kurtarmak arasında hiçbir fark olmadığını anlamalıydım. | Open Subtitles | وجب أن أدرك كيف لإنقاذ بلداً ،وإنقاذ إمرأة أن يكونا أمراً واحداً (بالنسبة لشخص مثل (بايل |
Sen git ve bize bir masa ayarla. Ben gidip bizim Bay Pyle'ı kurtarayım. | Open Subtitles | احجزي لنا مائدة (وسأنقذ عزيزنا السيد (بايل |
Phuong, aslında Bay Pyle seni görmeye gelmiş. | Open Subtitles | بالواقع السيد (بايل) جاء (لزيارك أنت يا (فونغ |
Belki de, Pyle ile karşılaşman için seni geri göndermiş olabilir. | Open Subtitles | ،ظننت أنها أرسلتك (حتى تتمكنين من مقابلة (بايل |
Hayatımı kurtardığı için Bay Pyle'a teşekkür borçluyuz Phuong. | Open Subtitles | (علينا أن نشكر السيد (بايل) يا (فونغ لأنه أنقذ حياتي |