| Günün geri kalanını Queens'teki rehin dükkanlarında onu bulana kadar arayarak geçirdim. | Open Subtitles | امضيت بقية اليوم ازور متاجر الرهن في كوينز حتى عثرت عليها |
| İkimiz de Gdansk yakınlarında büyümüşüz ama Queens'teki bir düğünde tanıştık. | Open Subtitles | كلانا ترعرع بالقرب من "جادانسك ولكننا تقابلنا في عرس في "كوينز |
| Bulmak kolay olmadı ama Queens'teki eski bir kütüphanede quadra 650 açan bir bilgisayar bulduk. | Open Subtitles | لم يكن سهلاً لكن عثرت على مكتبة قديمة في كوينز لديها كوادرا 650 يعمل |
| Queens'teki bir tünelde cesetler bulunmuş. | Open Subtitles | الكثير من الأجسام ظهرت في نفق ما في كوينز |
| Queens'teki Donnelly çetesinden bir sübyan.. | Open Subtitles | وهو فاسق من كوينز مع مافية دونلي |
| Queens'teki 4. seviye komuta merkezine taşınacak. | Open Subtitles | إلى مركز قيادة من المستوى الرابع في كوينز |
| Ve Queens'teki inşaat alanı LaGuardia'dan iki adımlık mesafede, ...ve o alanda, günde 1,200 civarı uçuş oluyor. | Open Subtitles | وموقع الإنشاء في " كوينز " هو " حجر ملقى من " لاغوارديا و 1200 رحلة اليوم تحيط بالمنطقة |
| Queens'teki aileme mesajımı iletebilir misin? Bana bak kocam bazı mektupları bulmuş olabilir. | Open Subtitles | هل بامكانك ايصال رسالة "الى عائلتي في "كوينز |
| Queens'teki bir içme suyu işleme merkezine ulaştık. | Open Subtitles | أنها تأتي من مرفق معالجة المياه العمومية في "كوينز" |
| Karşı terörizm, Queens'teki evinde, 23 yaşında Müslüman-Amerikan birini göz altına aldı. | Open Subtitles | قسم مكافحة الإرهاب اعتقل أمريكي مُسلم "يبلغ 23 عامًا من شقّته في "كوينز |
| Kalan çocuklugunu annenle birlikte Queens'teki küçük bir dairede geçirdigini de biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنّكِ قضيتِ، بقية طفولتَكِ في شقةٍ صغيرة في (كوينز)، رفقة أُمُكِ |
| Dün Queens'teki evinde ölen CIA ajanı ve Soğuk Savaş kahramanı Oscar Diebold'un cenaze töreni için. | Open Subtitles | من أجل جنازة "أوسكار ديبولد" عميل المخابرات المركزية وبطل الحرب الباردة الذي توفى أمس في داره في كوينز |
| Önemli değil, sonuçta Queens'teki bir rıhtıma giderdi. | Open Subtitles | لا يهم. لكن كان متعود ان يذهب لهذا الرصيف في كوينز - |
| Queens'teki soygunda yakalandı. | Open Subtitles | وأخيرا copped إلى أن التعطيل في كوينز. أنا توجهت I المنزل الآن |
| - ...ve annemin Queens'teki evine ulaşmaya çalışacağız. | Open Subtitles | ونحاول الوصول لمنزل أمي في (كوينز), حسناً. |
| Finch, Carter, Hector'un Queens'teki deposu için birimi aradı. | Open Subtitles | "فينش)، (كارتر) اتصلت بفريق طوارئ) لمخزن (هيكتور) في (كوينز)" |
| Finch, Carter, Hector'un Queens'teki deposu için birimi aradı. | Open Subtitles | "فينش)، (كارتر) اتصلت بفريق طوارئ) لمخزن (هيكتور) في (كوينز)" |
| Siegel neden Queens'teki o binayı devralmak için bu kadar yanıp tutuşuyormuş, onu da araştır. | Open Subtitles | وأعرفي سبب كون (سيغل) يائساً للغاية ليُسيطر على تلك المُلكية في (كوينز). |
| Sam'in asistanının Queens'teki o binadan haberi yokmuş ama dün garip bir olay olduğunu hatırlıyor. | Open Subtitles | حسناً، مُساعدة (سام) لا تعرف شيئاً حول الملكيّة في (كوينز)، لكنّها تذكّرت شيئاً غريباً حدث البارحة. |
| Queens'teki gibi. Pakistanlı. | Open Subtitles | كالذى من (كوينز) ,باكستانى |