Hayvan sahildeki ıslak kumlarda burunlarını rüzgara çevirerek yan yan yürüyor. | TED | الوحش يمشي جانبيا على الرمال الشاطئ المبتلة وأنفه موجه نحو الرياح |
Yani senin defterinde bir sayfam var. rüzgara karşı adım atıyorum. | Open Subtitles | . لذلك سا اخذ صفحة من كتابك وساقذف بالذر الي الرياح |
Plastik bir poşet rüzgara yakalandığında keder veya umut hisseder mi? | Open Subtitles | عندما يطير كيس يبلاستيكي في الرياح هل يشعرك بالحزن أو الأمل؟ |
- Selam. Tüm alanı taradık. - Her kimdiyse, rüzgara karışmış. | Open Subtitles | لقد غطينا المنطقة بأكملها أينما كان، فقد أصبح في مهبّ الريح |
En azından rüzgara karşı yürüme artistliğini yapmadı. O şeyden nefret ediyorum. | Open Subtitles | حسنا على الاقل لم يفعل ما هو معاكس للريح اللعنة اكرة هذا |
Fikir, rüzgara bakan sera çiti yaratmak. | TED | هذه هي الفكرة التي نريدها عن البيوت الحرارية التي تواجه الرياح .. |
Dönüş yaparken sörf yapıyormuş gibi hissettik ve rüzgara karşı da çok etkili. | TED | حين كنا ندور، كان لدينا إحساس يشبه ركوب الأمواج، والطريقة التي يمشي بها في اتجاه الرياح كانت فعالة للغاية. |
Rüzgar yön değiştirebilir ama hayvan burnunu hep rüzgara çeviriyor. | TED | قد تتقلب الرياح، ولكن الحيوان سيقلب أنفه في الرياح |
Bu, tekneyle sürekli rüzgara karşı hareket etmek gibi. | TED | وكأن الناس يبحرون عكس اتجاه الرياح طوال الوقت. |
Bizi kumu elle de çıkartabiliriz ya da bunu bizim için rüzgara da yaptırabiliriz. | TED | نستطيع إما أن نحفرها بأيدينا أو أن نجعل الرياح تحفرها لنا |
Ama okyanusu aşıp 400 mil yol katediyorlar ve rüzgara karşı. | TED | ولكنها تعبر 400 ميل في المحيط، بعكس اتجاه الرياح. |
Ben yarı kızılderiliyim, ve senin kokunu rüzgara karşı alabilirim. | Open Subtitles | أنا نصف هندي ، و أستطيع أن أشم رائحتكِ عندما تهب الرياح ناحيتكِ |
Ve daha sonra rüzgara bağlı olarak, nükleer patlamayla havaya yayılırsa, Körfez Savaşından daha beter bir sendrom ortaya çıkar. | Open Subtitles | و ذلك على حسب قوة الرياح ستكون العواقب أكثر سوءا من حرب الخليج |
Rügen adasına gider ve küllerini rüzgara savururdum. | Open Subtitles | أنا سأذهب إلى جزيرة ريوجين وإنثر رمادك مع الرياح. |
rüzgara kapılan kuşlar gibi dağıldınız. Şiddetli fırtına hepinizi savurdu. | Open Subtitles | كسرب طير شتته الرياح وأقوى الأعاصير العاصفة |
Chicago'da kışın esen rüzgara karşı ters ters yürümek zorundasın, yoksa yüzüne keser. | Open Subtitles | الرياح توجد فى شيكاغو فى وقت الشتاء تسير بظهرك فى وجهها أو تجرح وجهك |
Şiddetli yağışlardan sonra, bu kanatlılar göklere çıkar ve kraliçelerinin genlerini birkaç yüz metreye kadar rüzgara doğru yayar. | TED | بعد هطول الأمطار، تأوى هؤلاء المجّنحات إلى السماء. وتنشر جينات ملكتها حتى مئات الأمتار باتجاه الريح. |
Namussuz bir dünyada bu kadar namuslu olmak, rüzgara karşı tavuk yolmaya benzer. | Open Subtitles | لكى تكون صادق جدآ فى عالم الغش هذا لا تسير فى عكس اتجاه الريح |
Olan şey şu, tekne şekil değiştiriyor ön yelkenin ve ana yelkenin pozisyonu rüzgara göre değişiyor. | TED | ما يحدث هو أنه، بسبب أن القارب يغير شكله، وضع الشراع الأمامي والشراع الرئيسي هو في اتجاهين مختلفين بالنسبة للريح. |
Ani çıkan rüzgara şükretmeliyim ki, sapasağlam kıyıya dönebildim. | Open Subtitles | شكراً فقط للريح المفاجئة، أنا محظوظَ للعَودة إلى الشاطئ ِ 206 00: 27: |
Gizemli Barren toprakları-ıssız,kayaların saçıldığı, rüzgara açık-dünyanın üstünü kaplayan sonsuz alan. | Open Subtitles | الأراضي الموحشة، الجرداء و الغامضة مفروشة بالصخور، مسفوعة بالرياح مساحات لا متناهية متربّعة على قمّة العالم. |
Tarihin başlangıcından beri buradaydılar ve kuma ve rüzgara karşı dirençle dikildiler. | Open Subtitles | تلك التى بدأت منذ فجر التاريخ والتى شـُيدت فى تحدى للرمال والرياح |
Bir oda istiyorum, lütfen tepemizdeki delikten esen rüzgara maruz kalmasın. | Open Subtitles | غرفة لو سمحت غير متعرضة للرياح التي تهب من الثقب فوقنا |
Çapraz rüzgara dikkat et. Pisti hizala! | Open Subtitles | إنتبهْ إلى تلك الريحِ المتقاطعةِ. |
Her şey değişiyor, rüzgara kapılıyor. | Open Subtitles | كُلُّ شيءٍ يتغيّر ينجرف مع الرّياح |