"rızası dışında" - Translation from Turkish to Arabic

    • ضد رغبتها
        
    • رغماً
        
    • إرادته
        
    • إرادتها
        
    Ancak, orada rızası dışında tutulduğuna dair bir kanıtımız olursa hükümetten destek alabiliriz. Open Subtitles لكن لو أن هناك دليل على احتجازها ضد رغبتها فربما نحظي بدعم حكومي
    Yeğenim kendi rızası dışında nişanını bozmaya mecbur bırakılıyor. Open Subtitles تم إجبار إبنة أخي ضد رغبتها لتنهي خطوبتها
    Belinde sakatlık olan bir insan evlâdı kendi rızası dışında alıkoyuldu. Open Subtitles ثمة إنسان ذي تشوه في العمود الفقري محجوزاً رغماً عن إرادته.
    Onu, rızası dışında alıkoyuyorlar. Onu görmeme izin vermezler. Open Subtitles لقد وضعوها رغماً عن إرادتها لن يدعوني أراها
    Takımlardan birinin eş yöneticilerinden birisi kaçırılıp, kendi rızası dışında tutulsa ve bu da performansı kaçırmasına sebep olsa bile. Open Subtitles حتى لو أحد المدريبن تم خطفه و حبسه ضد إرادته ما يسبب تخلفه عن المسابقة
    2077'i rızası dışında terk etti ve Özgürlük'ün yapabileceğinden çok daha fazla geleceği değiştirdi. Open Subtitles غادرت 2077 ضد إرادتها أنها فعلت المزيد لتغيير مستقبل ليبرا 8 يمكن أن يكون من أي وقت مضى
    North Brother adasında, rızası dışında rahatsızlarla ve hastalıklılarla ve ölüm döşeğindekilerle birlikte kendisinin bunlardan hiçbiri olmamasına rağmen. Open Subtitles بجزيرة الأخ الشمالي رغماً عنها مع المرضى و المحتضرين التي ليست واحدة منهم
    Kendi rızası dışında insanları kötüye kullanarak mı? Open Subtitles أستخدام ، أساءة أستخدام الناس رغماً عنهم ؟
    Haklı olabilmek uğruna rızası dışında ilaç mı verdin? - İzin verdi. Open Subtitles حقنتها رغماً عنها فقط كي تكون محقاً؟
    rızası dışında tutulduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أنكم أحضرتموه رغماً عنه
    rızası dışında ülkesinden kaçırılıp buraya getirildi. Open Subtitles اختطف من بلده وأحضر إلى هنا عكس إرادته الخاصة
    Ve Scottie, onu benden korumak için rızası dışında Open Subtitles ويمكن أن سكوتي تحتجز الدكتور وايتهال ضد إرادته
    - rızası dışında tutulduğuna inanıyorlar ve güvenli bir şekilde dönmesi için yalvarıyorlar. Open Subtitles ‫انهم يعتقدون أنها حُبست ‫ضد إرادتها ‫وينشدون عودتها سالمة
    Onu rızası dışında sekse zorluyorsun. Open Subtitles أنت أجبرتها على ممارسة الجنس بغير إرادتها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more