"rabin" - Translation from Turkish to Arabic

    • رابين
        
    Bir yıl önce Rabin'in beni Shin Bet'in başına getirme teklifini reddetmiştim. Open Subtitles قبل ذلك بعام، خذلت رابين عندما طلب مني أن اكون رئيس للشاباك
    Yine de Rabin, İran'dan jeostratejik bir dost olarak bahsediyor. TED لكن رابين تحدّث عن كون إيران بلدا صديقا استراتيجا.
    Her şeye rağmen, İzak Rabin'in kendisi şöyle söylemişti, "Arkadaşlarınız ile barış yapmazsınız, TED ففي النّهاية لقد كان إسحاق رابين هو القائل: "لا تصنع السلام مع أصدقائك،
    Rabin'in temsili tabutunun gösterilerde yer almasının ne anlama geldiğini anlatmak için Shin Bet'in müdürüne gerek yoktur. Open Subtitles إلى الجمهور الإسرائيلي وخصوصا رئيس الوزراء أهمية نعش رابين في جنازة وهمية
    Büro amirinden Rabin'in yaralandığına dair bir telefon aldım. Open Subtitles تلقيت مكالمة من مدير مكتبي الذي قال لي أن رابين اصيب بجروح
    Prime Minister Rabin Oslo sürecini devreye soktuğunda şöyle dedi: "Dostlarınızla barış yapmazsınız, düşmanlarınızla barış yaparsınız." TED رئيس وزراء اسرائيل رابين قال عندما انخرط في عملية اوسلو "انت لا تعمل سلام مع اصدقاءك, انت تعمل سلام مع اعداءك"
    Biliyor musunuz, Rabin vurulmadan önce barışa ne kadar da yaklaşmıştık. Open Subtitles نحن كنا على وشك تحقيق السلام قبل ان يقتل اخرق (رابين)
    Biliyor musunuz, Rabin vurulmadan önce barışa ne kadar da yaklaşmıştık. Open Subtitles نحن كنا على وشك تحقيق السلام قبل ان يقتل اخرق (رابين)
    Nick Rabin'in bir yerlerini kesmiş olsaydım bu başparmakları olmazdı. Open Subtitles إسمعا,لو كنت أرد قطع شيء من(نيك رابين) فلن يكون إصبعه
    Oslo Görüşmeleri'nde Rabin'le Arafat bir araya gelmişlerdi. Open Subtitles اتفاق أوسلو جمع بين رابين وعرفات
    Şimon Perez'e gitti Rabin savunma bakanıydı. Open Subtitles "ذهب الى "شمعون بيرس كـان رابين وزير الدفاع
    Aşırı dincilerin önderleri başbakan İzak Rabin'i hedef alıyorlardı. Open Subtitles قادتهم استهدفوا "رئيس الوزراء "اسحق رابين
    Rabin suikastı beni Shin Bet'in başına getirdi. Open Subtitles اغتيال رابين جاء بي الى الشاباك
    Nasıl ki Peres ve Rabin'in bir anlaşmaya varma konusunda güçlü bir arzusu, kararlılığı varsa Rabin'in ölümünden sonra o istek, İsrail halkının uzlaşmaya, gerçek bir anlaşmaya varma arzusu da azaldı. Open Subtitles كما كانت هناك رغبة قوية، وقراراً حاسماً ونية حقيقية من "بيريز" و "رابين" للتوصل إلى اتفاق "بعد أن تم اغتيال "رابين
    Eğer Pike çalışmaya devam ederse Erin Rabin hayatını hapiste geçirmeye istekli. Open Subtitles "أرين رابين" ترغب بأن تقضي بقية حياتها في السجن في مقابل أن يستمر "بايك" في عمله
    Aslında İzak Rabin'den . TED بل هو صادر من إسحاق رابين
    Rabin'in ifadesi, ikisi arasındaki, onlarca yıllık ortak tehditlerin algısından doğan güvenlik ve istihbarat işbirliğinin yansımasıdır. TED إفادة (رابين) تعكس عقودا من التّعاون الاستخباراتيّ و الأمنيّ بين البلدين، و الذي نشأ من إدراك وحدة التهديدات.
    Gaynor Rabin. Clucksten'da muhasebeci olarak çalışıyor. Open Subtitles هذه(غاينور رابين)إنها "المحاسبة المالية في"كلكستين
    Bay Rabin için burs belgelerimi bırakmaya geldim. Open Subtitles أريد ايصال أوراق منحتي الدراسية (إلى السيد (رابين
    Başbakan Rabin'in karar vermesi gerekiyordu. Open Subtitles كان على رئيس الوزراء "رابين" اتخاذ قرار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more