Rachel'in bundan haberi yok. Bunun ne demek olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | إن راتشيل لا تعرف شيئاً عن هذا بالطبع أتعرف ماذا يعني ذلك؟ |
Eve, Rachel'in evinde Dixon öldürülmeden üç gün önce Ranard'ın basılmış kampanya posterlerini buldu. | Open Subtitles | وجدت ايف منشورات لحملة رينارد في منزل راتشيل والتي تم طباعتها منذ ثلاثه ايام قبل ان يلقي ديكسون حتفه |
O sırada Eve değildi, Yüzbaşıydı ama Eve, Rachel'in zaten Yüzbaşı ile yattığını bilmiyormuş. | Open Subtitles | لم تكن بهيئه ايف كانت بهيئه الكابتن ولكن ايف لم تكن تعلم ان راتشيل كانت تضاجع الكابتن بالفعل |
Bence Rachel'in metro da saptadığı da kesinlikle bu. | Open Subtitles | و اعتقد انه بالتحديد هذا ما حدث ما الذي اكتشفته راشيل في النفق |
Fakat söylediğinden de fazlası vardı, Rachel'in öldürüldüğü gün onunlaydım. | Open Subtitles | كان يوجد اكثر من ذلك كنت معه فى هذا اليوم... اليوم الذى قتلت فيه راتشيل ؟ |
Rachel'in ölümü seni bu gezegendeki son ruh yaptı. | Open Subtitles | وفاة "راتشيل"جعلتك اخر روح فى هذا الكوكب000 |
Eve, Rachel'in Kara Pençe'den olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ايف تعتقد ان راتشيل من المخلب الاسود |
Bana Rachel'in kendisi için çok şey ifade ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرنى كم تعنى له راتشيل. |
Rachel'in annesi benimle bir daha asla konuşmaz | Open Subtitles | ام راتشيل لن تتكلم معي ثانية |
Umutsuzca Rachel'in benden hoşlanmasını istiyordum ve en iyi hareketimi yaptım. | Open Subtitles | أنا أصريت على جعل (راتشيل) تُعجب بي، لذا استخدمت أفضل حركاتي لها |
- Hâlâ Rachel'in ailesinin yanında. | Open Subtitles | انه لا زال مع عائلة راتشيل |
Bu Rachel'in, kopmuş, onun bilekliği. Bilekliği o genç vermişti. | Open Subtitles | آه، رباه، هذا خاص بـ(راتشيل) إنه مكسور، سوارها الذي قدمه الفتى لها |
Hayır, ben Rachel'in kurallarını biliyordum. | Open Subtitles | لا، أعرف السياسات التي تتبعها (راتشيل) في العمل |
"Rache." Bu ne, Rachel'in kısaltması mı? | Open Subtitles | "رايتش" "ماهذا أهو إختصار لـ"راتشيل |
Elbette Rachel'in vasisi olurum. | Open Subtitles | (بالطبع سأكون حاضنة (راتشيل |