| Biz de hareketleri çok yavaş olduğu için o vahşi kartalın radarından kurtulduklarını sanıyoruz, kartal aksiyon hevesiyle kanopinin üzerinden uçarken. | TED | و بينما نعتقد أن حركتهم بطيئة هم فقط يتخطون رادار الخطاف المتوحش الذي يحلق فوق الأشجار يبحث عن أي تحركات |
| NTAC'in radarından kaçmayı bunca ay nasıl becerdiğini anlat bana. | Open Subtitles | اخبرنى كيف استطعت البقاء بعيدا عن رادار الـ إن تاك كل هذه الشهور |
| - Aslına bakarsan cinayetin işlendiği gece paparazzilerin radarından tam dört saatliğine sıvışmışsın. | Open Subtitles | يبدو أنك تسللت من رادار المصورين لـ4 ساعات خلال الليلة التي وقعت فيها الجريمة |
| Düşmanla seyrüsefer radarından sinyal teması kesildi. | Open Subtitles | برافو الاتصال لم يعد الأزيز لنا على الرادار الملاحية. |
| Rusların radarından sakınmak için Emkon Aydın-1 uygulayacağız. | Open Subtitles | ,لتفادي الرادار الروسي سنعمل ذلك تحت سيطرة لإنبعاثات ألفا 1 |
| Seni parktan çıkartıp, kötü insanların radarından uzaklaştırabilirim ama bunun için telefonda kalmalı, beni çok iyi dinlemelisin. | Open Subtitles | بإمكاني أن أدلّكِ على طريق إلى خارج المتنزّه وأبعدكِ عن أنظار الأشرار، لكن يجب عليكِ أن تبقي على ذلك الهاتف وأن تنصتي إليّ جيّدًا. |
| Aslında bu beni Lundy'nin radarından uzak tutacak. | Open Subtitles | "في الواقع، ذلك يبعدني عن أنظار (لاندي)" |
| Yapabileceğimiz en iyi şey diğer uçakların radarından kaçınmak ve mümkün olduğunca havada kalmak. | Open Subtitles | أفضل ما يُمكننا فعله أن نبقى بعيداً عن رادار الطائرات، وأن نبقى في الجو قدر المستطاع. |
| I hala Armory radarından kapalı kalmak gerekir. | Open Subtitles | أنا لا تزال بحاجة إلى الابتعاد عن رادار مخزن الأسلحة في. |
| Hayır, hayır. Hydra'nın radarından uzak dururuz. | Open Subtitles | لا،لا،ينبغي علينا البقاء خارج رادار هايدرا |
| Sana Noel Baba'nın nerde olduğunu söylerler sende hava kuvvetleri radarından onu bulmaya çalışırdın. | Open Subtitles | "يخبرونك بموضع "سانتا تعقّبه على رادار القوات الجوية؟ |
| Bu durumun ortaya çıkmaması için Şirket'in radarından uzak durun boynunuz bükük, kulağınız açık olsun. | Open Subtitles | .. لذا، لتفادي أيّ تفسيرات غريبة .. "والبقاء بعيداً عن رادار "الشركة .. يجب أن تُبقوا |
| Belki de Ali, "A"nın radarından kaçmak için bunu kullanıyordu. | Open Subtitles | لعل (آلي) وجدت منفذاً وسبيلاً للتحليق تحت رادار المدعو (اي) |
| Kuzenini götür, Lynch' in radarından kaybolsun | Open Subtitles | انت تحتاج الى ننقل قريبك ليكون بعيداُ عن رادار (لنش) |
| Jesse'nin geminin radarından çıkmamak için yeterince alçaktan uçtuğuna emin olman kafi. | Open Subtitles | أنت فقط للتأكد من جيسي الذباب منخفضة بما فيه الكفاية على البقاء بعيدا عن الرادار أن السفينة. |
| Yani, sonunda Kaynak'ın radarından çıktım ve beni sürekli takip eden iblisler konusunda endişelenmem gerekmiyor,ama... | Open Subtitles | يعني أنا أن تحصل أنا أخيرا قبالة الرادار والمصدر وأنني لا يجب أن قلق حول الشياطين تتبع لي أسفل كل وقت، ولكن ... |
| - Çevre radarından bir sonuç alamadık. | Open Subtitles | ليس لدينا أي إتصال مع الرادار المقرب |
| Skylla'nın içindeki bilgilere sahip olacak kişi Şirket'in radarından uzak durmak için gereken her şeyi yapar. | Open Subtitles | أيّاً كان من سيأخذ المعلومات في (سيلا)، سيفعل ما يلزم ليبقى متوارياً عن أنظار "الشركة" |