Mona'nın Radley'de kalmasının iyileştirici olacağına inanıyorum. | Open Subtitles | وأعتقد بأنه سيكون مُعالجاً بقاء مونا في رادلي |
Baştan sona senin gibi giyinmişti ama Radley'de oturan kızım değildi. | Open Subtitles | وهي ترتدي ملابس الرأس إلى أخمص القدمين في الملابس الخاصة بك، لكنها ليست بلدي ابنة يجلس في رادلي |
Radley'de çalışan birisi elbet bir şey biliyordur. | Open Subtitles | شخص ما قد عمل في رادلي و يعلم شيئا عن تشارلز |
'Ama Radley'de biri bana bilmeceler ve' 'karışık tekerlemeler yollamaya başladı.' | Open Subtitles | لكن شخصاً في رادلي بدأ بإرسالي ألغازاً و قوافياً ملتوية |
Hiç suç duyurusunda bulunulmamış ama 18 yaşına kadar Radley'de kalmaya zorlanmış. | Open Subtitles | لم يتم تقديم أي شكاوي لكنها أُجبرت عالى البقاء في رادلي إلى أن أصبحت 18. |
Yani, eger Sara konusunda hakliysak Charlotte'un takipçilik okulunda iki yil boyunca egitim görüp de Radley'de kalan tek kisi o. | Open Subtitles | اعني, اذا كنا محقين عن سارا انها الشخص الوحيد المقيم في رادلي والذي قضى سنتين في مدرسة المطارده عند شارلوت. |
Orası bir tımarhaneyken Radley'de dikkate değer bir süre geçirdim. | Open Subtitles | أمضيت وقتاً،وقتاً طويلاً في رادلي عندما كان مصحة. |
Ve "A" sırları mıknatıs gibi çekiyor. Ve o mıknatıs Radley'de kilitli tutuluyor. | Open Subtitles | و فتاة المتوسط مغلق عليها في رادلي .. |
A, sanırım onun Radley'de kalmasını sağladığımı biliyor. | Open Subtitles | على الارجح عرف"آي" بخصوص بقائها في رادلي |
Hayır, Mona Radley'de çok fazla zaman geçirdi diyorum birkaç arkadaş edinmiş olabilir. | Open Subtitles | أن (مونا) قضت فترة كبيرة في (رادلي) و ربما قد كونت بعد الأصدقاء |
Ali'nin annesi bir dönem Radley'de kalmış. | Open Subtitles | كان أمي علي في رادلي في بعض نقطة. |
Radley'de hasta olmanın gibi gibi'si olmaz. | Open Subtitles | لا مجال بأن اكون مريضاً في رادلي |
Radley'de çok fazla zaman geçirmiş biri. | Open Subtitles | شخص قضى كثيراً من الوقت في رادلي |
Evet, zaten bunu da Radley'de yapacaklardi. | Open Subtitles | نعم, هذا لانهم يفعلونها في رادلي. |
O gece onu Radley'de gördün. | Open Subtitles | لقد رايتها تلك الليله في رادلي. |
Yani bunu gönderen kisi Radley'de kaliyor. | Open Subtitles | اذا الشخص الذي ارسل هذه مقيم في رادلي. |
Bana Radley'de barmenlik teklif etti. | Open Subtitles | لقد عرضت علي عملاً في السقاية في رادلي. |
Aria Radley'de kaldı. Spencer beni ekti. | Open Subtitles | (آريا) لا تزال في (رادلي) و (سبنسر) تخلت عني في اللحظة الأخيرة |
Aklını kaçırmış tek sapık Radley'de kilitli tutuluyor. | Open Subtitles | المختل عقليًا الوحيد الذي نعرفه محتجز في (رادلي) |
Melissa, Spencer'ın Radley'de olduğunu bilmemi istedi | Open Subtitles | (ميليسا) أرادت مني ان اعرف أن (سبينسر) في (رادلي) |