"radyum" - Translation from Turkish to Arabic

    • الراديوم
        
    • والراديوم
        
    • بالراديوم
        
    Hangisi daha büyük bir mucize siz mi radyum mu bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا نعرف ما هو من أكبر معجزة لك أو الراديوم.
    radyum bu parçacıkları mermisi hiç bitmeyen bir makineli tüfek gibi saçıyordu. Open Subtitles يطلق الراديوم وابلاً من تلك الجسيمات كالرشاش الأوتوماتيكي الذي لا تنفد طلقاته
    Genetik kod kütlesinde radyum izi bulana kadar biz de öyle düşünmüştük. Open Subtitles هذا ما نظنه حتى توصل المعمل إلى وجود كمية قليلة من الراديوم
    Güçlendirici olduğu iddia edilen radyum diş macunlarına, ilaçlara, suya ve yiyeceklere eklendi. TED بالزعم أن لها خصائصة مُجددة، تم إضافة الراديوم الى معجون الأسنان، والأدوية، والماء، والغذاء.
    Sadece iki element kalmıştı baryum ve radyum. Open Subtitles كل ما تبقى الآن هو فصل هؤلاء الناجين اثنين الباريوم والراديوم.
    Ne yazık ki radyum, tarihte kullanışlı ve zararsız olduğu düşünülen fakat ölümcül olduğu ortaya çıkan tek pigment değil. TED لسوء الحظ، الراديوم ليس الصبغة الملونة الوحيدة التى تاريخيًا تبدو غير مؤذية أو مفيدة ولكن إتضح أنها قاتلة.
    Buna rağmen tek bir süreçte radyum ve baryumu ayrıştırmanın yolunu bulamadılar. Open Subtitles وعلى الرغم من أنهم لم يجدوا وسيلة لفصل الراديوم و الباريوم في عملية واحدة
    Teoride baryum tamamen temizlendiğinde geriye sadece radyum kalacaktı. Open Subtitles العمل على نظرية أنه بمجرد أن كل من الباريوم تتم إزالة يمكن أن تترك شيئا ولكن الراديوم.
    Yaşayan en büyük bilim insanları radyum'un varlığına inandığı sürece diğer düşüncelerin pek önemi kalmıyor. Open Subtitles طالما أعظم عالم المعيشة يؤمنون وجود الراديوم ما الأفكار الأخرى لا يبدو أن هذه المسألة.
    Birkaç saat içinde su gitmiş olacak ve sadece radyum kalacak. Open Subtitles في بضع ساعات ستزول الماء وفقط الراديوم ستبقى.
    Bulmayı beklediğimiz şey elle tutulur miktarda radyum'du değil mi? Open Subtitles ما نحن نتوقع أن يجد كان مبلغ محدد من الراديوم أليس كذلك؟
    Ya kullandığımız maddenin miktarına oranla, radyum göremeyeceğimiz kadar azsa. Open Subtitles ما يفعل القليل جدا الراديوم في نسبة لكمية من المواد التي نستخدمها أننا الآن لم نتمكن من رؤيته.
    radyum, Rutherford'un alfa ışınları olarak adlandırdığı fevkalade güçlü bir radyoaktivite kaynağıydı. Open Subtitles الراديوم هو مصدر رائع قوي لذلك النوع من النشاط الإشعاعي الذي سماه رذرفورد أشعة ألفا
    Fosforlu saatlerin radyum artıklarından endişelenmiyor musun? Open Subtitles هل أنت قلق بشأن الراديوم المتبقي في الأوجه المضيئة؟
    radyum tuzunun kullanımı bilimsel deneylerle sınırlıdır. Open Subtitles من يمكنه؟ الراديوم المشع يستعمل حصرياً في الإختبارات العملية
    Peki, labaratuvarınızda radyum tuzu denen bir şey var mı? Open Subtitles الآن، هل لديك شيء يسمى الراديوم المشع في مختبرك؟
    Gemiyi düşürmemeliyiz. radyum sürücü dalgası onlara yeterli gelir. Open Subtitles ما عليك إلاّ أن تعرقل السفينة، مجرد شعاع في محرك الراديوم سيكون كافياً
    radyum 1930'lu yıllarda diş macununda kullanılmıyor muydu? Open Subtitles ألم يستخدموا الراديوم فى معجون الأسنان فى الثلاثينيات
    Baba geçen sene Paris'te yayınlanan radyum ve kanser tedavisiyle alakalı bir çalışmayı inceliyorum. Open Subtitles أبي ، لقد كُنت أقرأ أوراق تم نشرها العام الماضي في باريس عن الراديوم وعلاج السرطان
    Bu küçük miktarlardan, değerli elementleri radyum'u sonunda ayrıştırılabilecekti. Open Subtitles من هذا قليل من أوقية والراديوم تم في نهاية المطاف إلى أن تكون معزولة عنصر ثمين من .
    Joe Haller kıçını zor bulur. Vücudu radyum bile dolsa sayaç bile fayda etmez. Open Subtitles جو هالر لن يستطيع أن يجد مؤخرته حتى لو طلاها شخص ما بالراديوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more