"rahatlatır" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيريح
        
    • سيريحك
        
    • بعض الراحة
        
    • سيهدئك
        
    • الإسترخاء
        
    • يُطمئن
        
    • يهدئك
        
    • يريحك
        
    • يريحها
        
    • يخفف
        
    • بشعور أفضل
        
    Başka biri çıkarsa, rahatlatır değil mi? Open Subtitles اذن,اي احتمال آخر سيريح بالك , اليس كذلك؟
    Kimsenin seni çantaya tıkıp telefon direğine çarpmayacağını garanti edersem bu seni rahatlatır mı? Open Subtitles ماذا لو ضمنت لك أنه لا أحد هناك سيضعك في حقيبة ويحطمك على عمود هاتف هل هذا سيريحك مطلقاً؟
    Bay ve Bayan Percy umarım ki ölümüm sizi biraz rahatlatır. Open Subtitles سيد وسيدة بيرسى أرجو أن يعطيكم موتى بعض الراحة
    Çoktan taşıdığımı söyleseydim, bu seni rahatlatır mıydı? Open Subtitles ان قلت لك انني نقلتها بالفعل فهل سيهدئك هذا ؟
    Uzun bir yolculuk insanı çok rahatlatır. Open Subtitles لا شيئ يبعث على الإسترخاء أكثر من رحلة على الطريق.
    Umarım bu, valilerin içini rahatlatır. Open Subtitles نأمل، أن يُطمئن ذلك المحافظين
    İnancın seni rahatlatır. Open Subtitles لديك ايمانك لكى يهدئك
    Çantana koy, içini rahatlatır. Open Subtitles احتفظي به في حقيبتك فحسب سوف يريحك
    Ve onu rahatlatır sanırım. Open Subtitles وهذا قد يريحها قليلاً
    - Bilirsin, gülmek insanı rahatlatır, kan basıncını düşürür ve bağışıklık sistemini dengeler. Open Subtitles يخفف من التوتر ويخفض ضغط الدم و يقوي جهاز المناعه
    En azından kafasını rahatlatır. Angie, hadi. Open Subtitles هذا سيريح عقلها , أنجي تعالي
    Mideni rahatlatır. Open Subtitles سيريح معدتك
    Rus bilimcinin altı ay önce uçak kazasında öldüğünü bilmek sizi rahatlatır mı? Open Subtitles هل سيريحك ان تعرف ان ذلك العالم الروسي مات في تحطم طائرة منذ 6 شهور؟
    Bu seni rahatlatır sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت أن هذا سيريحك
    Umarım bu sizi rahatlatır. Open Subtitles اتمنى بأن هذا يقدم لكِ بعض الراحة.
    Bu sizi, zehir etkisini kaybederken, yeterince rahatlatır. Open Subtitles هذا سيهدئك قليلا من السموم التى تجري
    Belki aletimi ağzına sokarsam beni biraz rahatlatır. Open Subtitles , ربما إذا وضعت عضوي الذكري في فمك . قد يساعدني ذلك على الإسترخاء
    Umarım bu, valilerin içini rahatlatır. Open Subtitles نأمل، أن يُطمئن ذلك المحافظين
    - Al dostum, bunlar seni rahatlatır. Open Subtitles هذا سوف يهدئك
    Bu seni rahatlatır mı? Open Subtitles هل هذا الكلام يريحك ؟
    Biraz kafasını rahatlatır diye düşündüm. Open Subtitles ارتأيت أنّه قد يريحها.
    İkimiz de insanların acılarını rahatlatır, ağrılarını iyileştiririz. Open Subtitles فكلانا يخفف جراح الناس و يشفي آلامهم
    Kanı burada alacağını bilmek içimi rahatlatır. Open Subtitles سأشعر بشعور أفضل إذا عرفت أنكِ هنا لتحصلين عليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more