Bak, eğer içini rahatlatacaksa gazete ölmek üzere olan bir araçtır. | Open Subtitles | إنظرِِ , إذا كان هناك أي عزاء فالطباعة متوسطة بالكاد .. |
Eğer seni rahatlatacaksa, biz de aynı testten geçtik, emin olabilirsin. | Open Subtitles | اذا كان أي عزاء , يمكنني أن أؤكد لك أننا جميعا خضعنا لنفس الاختبار. |
Tırnağı bile olamayacağın bir kahramana hakaret etmek seni rahatlatacaksa durma, devam et. | Open Subtitles | أذا كان سبابك لهذا الرجل الشجاع يشعرك بتحسن فهيا .. واصل الذى يساوى آلاف من شاكلتك هيا |
Eğer seni rahatlatacaksa, şu ana kadar gayet iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | أذا كان هذا سيريحك, أنت تبلين جيداً حتى الان. |
Peki bir şey diyeyim mi canım, seni rahatlatacaksa hiç tipim değilsin. | Open Subtitles | حَسناً،تَعْرفُ شيءاً, إذا هو أيّ تعزية إليك، أنت فقط ليس من مستواي. |
Ancak eğer bu May'in kalbini rahatlatacaksa bunun için yapılmalı dedim. | Open Subtitles | لكن ، إذا ما كان سيخفف على قلب ماي. اذاً أظن أن عليها أن تقبل به |
Eğer içini rahatlatacaksa, anneni bulmak için etrafa bakabilirsin. | Open Subtitles | حسناَ خذ راحتك بالبحث عنها إن كان ذلك يريح دماغك |
Seni rahatlatacaksa adaletin sağlandığından emin olacağım. | Open Subtitles | سوف اتاكد من تحقيق العدالة اذا كان هذا يريحك |
Eğer içini rahatlatacaksa sen önemsediğimiz kişinin gayri meşru kardeşisin. | Open Subtitles | إن كان ثمّة عزاء في هذا صادف أنكَ الشقيق الغير شرعي للرجل الذي نكترث لأمره |
Sizi rahatlatacaksa uykularında ölmüşler. | Open Subtitles | لما يستحقه الامر من عزاء فقد ماتوا نائمين |
Eğer seni rahatlatacaksa, bunun nasıl bir his olduğunu biliyorum. Annem de aynen bu şekilde bir hastanede ölmüştü. | Open Subtitles | ،إن كان بهذا أيّ عزاء .فأنا أتذكر هذا الشعور |
Eğer benim tatlımı daha iyi hissettirecekse, onu rahatlatacaksa, benim eğlencem bekleyebilir. | Open Subtitles | إذا كان هذا سيشعر حبيبتي بتحسن و يطمئن عقلها, فالمرح يمكن أن ينتظر |
Endişenizi anlıyorum ama sizi rahatlatacaksa söyleyeyim, annem gitmeme bir şey demiyor ve bu kadın 17 yaşıma kadar yatağımdaki korkuluğu çıkarmadı. | Open Subtitles | أفهم تخوفكما و لكن إن كان ذلك سيشعركم بتحسن أمي موافقة على ذهابي |
Endişenizi anlıyorum ama sizi rahatlatacaksa söyleyeyim, annem gitmeme bir şey demiyor ve bu kadın 17 yaşıma kadar yatağımdaki korkuluğu çıkarmadı. | Open Subtitles | أفهم تخوفكما و لكن إن كان ذلك سيشعركم بتحسن أمي موافقة على ذهابي |
Seni rahatlatacaksa Daniel dün iyi bir babanın çocuğu için ne fedakârlıklar yapabileceğine tanık oldum. | Open Subtitles | إذا كان هذا سيريحك يا "دانييل"، فيوم أمس رأيت كيف أن الآباء الجيدين يضحون بكل شئ من أجل أطفالهم |
Eğer sizi rahatlatacaksa, Bay Flannagan... ..hayatımdaki ilk Amerikalı sizsiniz. | Open Subtitles | إن كان هذا سيريحك يا سيد "فلانجان" .. أنت الأمريكي الأول في حياتي . |
Eğer içinizi rahatlatacaksa iyi görünüyordu. | Open Subtitles | -انظر، لو كان في ذلك أي تعزية فقد بدا بخير -شكرا ً |
Seni rahatlatacaksa, ben hâlâ yanındayım. | Open Subtitles | -حسناً ، إن كان في هذا أي تعزية ، فأنا هنا لأجلكِ |
Eğer içinizi rahatlatacaksa bence sadece ahmaklığından, kötü niyeti yoktur. | Open Subtitles | إذا كان ذلك سيخفف من مخاوفك , أعتقد بأنها كنت غبية فحسب ولم تكن عازمة على فعل سوء |
Bu sizi rahatlatacaksa, Majesteleri. | Open Subtitles | فقط إذغ كان هذا يريح بالك يا سيدي. |
Eğer bu seni rahatlatacaksa, sen öyle düşün Jane. | Open Subtitles | فكري بهذا جاين، اذا كان هذا يريحك. |
Eğer içinizi rahatlatacaksa, bana da biraz gizemli birisi gibi geliyor. | Open Subtitles | إنه غامض قليلًا بالنسبة لي، أيضًا لو كان هذا سيشعركِ بالتحسن |
Sana yardım etmek için yanında olmam. Eğer seni rahatlatacaksa, söz veriyorum. | Open Subtitles | ، إذا كان هذا يهدئك . أوعدك |
İçini rahatlatacaksa, ben de aynı durumdayım, söyleyeyim. | Open Subtitles | أنا على واحد أيضاً, إذا كان هذا يساعد |