"rahatlatan" - Translation from Turkish to Arabic

• يريحني
• تعزيته
• يهدئني
• منعشة

Geri geldiğimden beri, beni rahatlatan tek şeyin o olduğunu keşfettim.
ولكن عندما عدت إلى هنا وجدت بأنه الشئ الوحيد الذي يريحني

Bana planlarımı erkene almamı söylemek, kanatlarımı çırpmamı söylemek gibi bir şey, ve bana başkasının böyle akıl vermesi daha da çılgına çeviriyor ki yoga beni rahatlatan tek şey, buraya vaktinde gelmem yetmiyor, ama içeri giremiyorum ve sen bana daha erken gelmemi söylüyorsun.
و طلبك مني للمجيء مبكراً كما لو أنكِ تطلبين أن أنتحر و مطالبتي بالمجيء مبكراً أحد الأشياء التي تدفعني للجنون و اليوجا هي الشيء الوحيد الذي يريحني

Ama kendi faniliğimi düşündüğümde -- ki fazlaca düşünürüm -- kaybettiğim herkesi düşündüğümde, özellikle de annemi, beni rahatlatan Aruba'daki o dehşet verici an.
لكن كلّما فكّرتُ بأنني شخص فانٍ وأفعل ذلك كثيراً... كلّما فكّرتُ في كل من فقدت، ولاسيّما أمّي، ما يريحني هو لحظة الذهول تلك التي عشتها في أروبا.

Belki de yaşlanmaktan o kadar çok korkuyordur ki onu rahatlatan tek şey budur.
من المحتمل انه يخشى الكبر في السن انها تعزيته الوحيدة

Ama beni rahatlatan balıklar mı yoksa akvaryumun dibindeki elmaslar mı karar veremiyorum?
الامر الذي لا افهمه ان كان السمك هو الذي يهدئني أم هذه الماسات الحرة في قعر الحوض هناك

Stres altındayken beni tek rahatlatan şey oydu.
كان الشيء الوحيد الذي يهدئني عندما أكون متوتر

Onda insanı rahatlatan bir şey var.
إنها منعشة تماماً

İçimi rahatlatan da bu farklılıklar.
التنوع هو ما يريحني.

Bununla birlikte, beni rahatlatan bir şey var.
لكن هناك شيء قد يريحني

Beni rahatlatan da bu.
وهذا ما يريحني!

İnsanı rahatlatan bir şeyler var sende.
منعشة تماماً