| - Sam! - Rahatsız etmeyin işaretini görmedin mi? | Open Subtitles | أظن أنك لم تقرأي إشارة عدم الإزعاج لقد رأيتها |
| Müdürü ne olursa olsun Rahatsız etmeyin dedim. | Open Subtitles | و طلبتُ من المدير عدم الإزعاج مهما كلّف الأمر |
| Hayır, Rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | لا تزعج نفسك. |
| Telefonuna da saat 10.26'da elektronik "Rahatsız etmeyin." notu yazmış. Telefon görüşmesi? | Open Subtitles | و قد وضع "ممنوع الإزعاج" الإلكترونية على هاتفة الساعة 10: |
| Kapıda "Rahatsız etmeyin" yazısı vardı. | Open Subtitles | كان هناك لافتة " ممنوع الأزعاج " معلقة على الباب |
| Hey Dash'i, "Rahatsız etmeyin" kartları almaya ikna ettiğimi söylemek isterim. | Open Subtitles | مرحباً و سأعلمك بأنني اقنعت داش بشراء علامة عدم الازعاج لتعليقها على الباب |
| Zavallı kadını Rahatsız etmeyin. Zaten bitkin durumda. Avutmaya çalışın. | Open Subtitles | لا تزعج تلك المرأة الشقية, حسبها ماهي فيه, واشدد من ازرها |
| Bu gün annemle,babamın evlilik yıI dönümü Iütfen Rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | إستمع، هذه الذكري السنوية لزواج والداي، لذا أرجوك لا تزعجني. |
| Neden oraya Rahatsız etmeyin yazdın ki? | Open Subtitles | لماذا تقومين بحمل إشارات عدم الإزعاج معك دائماً |
| Kapının koluna "Rahatsız etmeyin" kartını asar mısın Andy? | Open Subtitles | أيمكنك أن تضع لافتة عدم الإزعاج على الباب من فضلك؟ |
| Telefonun, "Rahatsız etmeyin" konumundaydı. | Open Subtitles | - فعلت. هل كان من "عدم الإزعاج" على هاتفك. |
| Bu gece " Rahatsız etmeyin" yazısı epey bir süre kapıda kalacak. | Open Subtitles | "دعينا نقول بأن علامة "عدم الإزعاج ستكون على مقبض الباب الليلة |
| Ve, bizi arayan Jeb Rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | ولا تزعج نفسك بالبحث عنا . (جيب ) . |
| Ve, bizi arayan Jeb Rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | ولا تزعج نفسك بالبحث عنا . (جيب ) . |
| Buraya vardığımızda, kapıda "Rahatsız etmeyin" yazısı vardı. | Open Subtitles | لوحة " ممنوع الإزعاج " كانت هنا حين دخلها |
| "Rahatsız etmeyin" tabelasını okuyamıyor musun? | Open Subtitles | ألا تستطيع قراءة لافتة "ممنوع الإزعاج"؟ |
| - Kapıda "Rahatsız etmeyin" yazıyor. | Open Subtitles | -انها تقول "ممنوع الأزعاج" |
| Bir de kapıya "Rahatsız etmeyin" yazısını asar mısın? | Open Subtitles | وهل من اللممكن من فضلك أن تضع اشارة عدم الازعاج على الباب؟ |
| Lütfen doktoru Rahatsız etmeyin, | Open Subtitles | ارجوك , لا تزعج الطبيب , اوكيه ؟ |
| Odaklanırken lütfen beni Rahatsız etmeyin. | TED | لو سمحت لا تزعجني عندما أكون مركزة. |
| Beni Rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | لاتزعجني على الإطلاق! |
| Ben size Rohit'i Rahatsız etmeyin demiştim. | Open Subtitles | اخبرتكم ان لا تضايقوا روهيت مرة اخرى . لكن انتم يا شباب |
| Hayır, lütfen kendisini Rahatsız etmeyin. Başka bir vesile ile buradayım. | Open Subtitles | كلا، رجاء، لا تزعجه جئت لأمر آخر |
| Bonnie, Gary, buraya gelin. Onları Rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | بوني ، جاري، هيا بنا لا تزعجوا الناس |
| Şey, şimdi çalışmaya gidiyorum beni Rahatsız etmeyin, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً سأكون في غرفتي أدرس لذلك لا أريد من أحد أن يزعجني, حسناً؟ |