Bir gün pederin biri genç bir rahibeyi arabayla evine götürüyormuş. | Open Subtitles | كاهن منح راهبة شابة توصيلة من الكنيسة للمنزل في أحد الأيام |
Eşcinsel bir adamın kabuğunu kırmasına izin vermek, bir rahibeyi kutsal yerine geri döndürmek, bir düğünü güzelleştirmek ve bir grup ucubeyi dünyaya geri döndürmek. | Open Subtitles | مثل مساعدة رجل شاذ للخروج من العزلة إعادة راهبة إلى مكانها المقدس تنظيم الزواجات ومساعده بعض الغرباء للتداخل بالعالم |
Sen bana bu pilici, bu rahibeyi,dün gece otelde gördüğünü mü söylüyorsun? | Open Subtitles | رأيتي هذه العاهرة , راهبة تحجز في نزل رخيص ليلة أمس |
Baldrick, sen çamurun içine uzan ve rahibeyi canlandır. | Open Subtitles | بولدريك, ستستلقي في الطين وستكون انت الراهبة. |
Ya da Afrika'ya git ve o küçük rahibeyi becer. | Open Subtitles | سافر إلى إفريقيا وإذهب إلى تلك الراهبة التي سال لعابك عليها |
Katolik okulunda kaç rahibeyi dövmek istedim anlatamam sana. | Open Subtitles | لا استطيع اخبارك كم من الراهبات اللاتي اردت ضربهم في المدرسة الكاثولكيه |
Bir otobüs dolusu rahibeyi falan kurtarmam gerek o zaman. | Open Subtitles | أظنّ أنّه سيتعيّن عليّ إنقاذ حافلة ملأى بالراهبات أو ما شابه |
Bir rahibeyi üçlü yapmaya ikna ederdin sen. | Open Subtitles | يجب ان اعترف يمكن لك ان تتحدث الى راهبة بثلاث طرق |
Bir kilisede 30 rahibeyi ikna etmek için fazla mesai yapan diğer 6 polise borçlu olduğum gibi. | Open Subtitles | كما أنا مدين لستة أفراد من الشرطة بوقت عمل إضافي بعد أن حضروا أمام كنيسة مستعدين لإطلاق الرصاص على 30 راهبة |
Aynı Erica Kane'in Kent Boggard cinayetinden kurtulabilmek için bir rahibeyi taklit etmesi gibi. | Open Subtitles | مثل إريكا كاين عندما انتحلت شخصية راهبة لتجنب القبض عليها فى جريمة كينت بوجارد |
Sanırım daha önce bir rahibeyi barda hiç görmemişlerdir. | Open Subtitles | لا اعتقد بأنهم شاهدوا راهبة منذ وقت طويل . |
Şimdi rahibeyi nasıl iyileştireceğimizi bulalım. | Open Subtitles | حسناً، لنذهب كي نرى كيف ننقذ راهبة |
Dün geceki rahibeyi kontrol ettin mi? | Open Subtitles | هل حجزت عندكِ راهبة ليلة أمس ؟ لا |
Kimse iki başlı rahibeyi görmek istemiyor. - Ben istiyorum. | Open Subtitles | لا أحد يريد أن يشاهد راهبة برأسين |
Seninle geliyorum çünkü rahibeyi yumruklamak istiyorum. | Open Subtitles | أجل ، أنا ذاهب معك لإنني أود لكم راهبة |
Kickstand, Papa' ya, rahibeyi görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | كيكستاند , أخبر بابا أن تحضر الراهبة حسنا |
rahibeyi hazırlayın. Prednizonu keselim. | Open Subtitles | أعدوا الراهبة و أوقفوا البريدنسيون |
- Birini suçlayacaksan, o rahibeyi suçla. | Open Subtitles | لو كان خطأ أي أحد, فهو تلكَ الراهبة |
-Yani rahibeyi defedeceğiz. | Open Subtitles | نريد أن نجعل هذه الراهبة تهرب |
Ateşli rahibeyi yemeğe davet ettim. | Open Subtitles | قمت بدعوة الراهبة (ماري)ذات السروال المثير إلى العشاء |
Sana "Aziz Annemiz" diye hitap edecek binlerce rahibeyi yöneteceksin. | Open Subtitles | تشرف على آلاف الراهبات الذين سيدعونك بـ "القس الأم" |
Belki bir otobüs dolusu rahibeyi bile kurtaracaksın. | Open Subtitles | بل قد تنقذين تلك الحافلة الملأى بالراهبات |
İçeri girdiğimde, yemin ederim seni bir rahibeyi öperken gördüm. | Open Subtitles | عندما جئت هنا اقسم بالله انى رايتك تقبل راهبه |