"randevumuzun" - Translation from Turkish to Arabic

• موعدنا
• موعد لنا

Sırf herifin biri tezgahtârı vurdu diye randevumuzun kısa kesilmesi çok büyük haksızlık.
ليس عدلا ان موعدنا ينتهي بسرعة لأن احدهم اطلق النار على بائع في متجر

Hoş geldin Doktor. randevumuzun cuma günü olduğunu sanıyordum.
مرحباً، أيها الطبيب، ظنّنت أن موعدنا يوم الجمعة.

İlk randevumuzun yıl dönümü önümüzdeki hafta ve bunu, okuma yazma bilmeyen birini sikerek kutluyor.
ذكرى موعدنا الأول الأسبوع القادم وانظري كيف يحتفل بمضاجعة أمية

Bir sonraki randevumuzun salı günü olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أنّ موعدنا القادم لن يحين حتى الثلاثاء.

İşte burası tartışmalı ilk randevumuzun olduğu yer.
هاهو مكان أول موعد لنا

Sevgilimin evlenme teklif edeceği eski sevgilisi randevumuzun ortasında ortaya çıkıyor ve şimdi kendi de onunla bir seyahate çıkmak için eşyalarını topluyor.
أجل، خليلة خليلي السابقة التي كان ينوي طلب يدها اقتحمت موعدنا الغرامي والآن هو في الأعلى

Yani, randevumuzun sen kızgınken bitmesini istemediğim için deli miyim?
ربما أنا مجنون لأنني لا أريد أن ينتهي موعدنا الغرامي وأنت منزعجة؟

Yani beni buraya randevumuzun hayatının en kötülerinden olduğunu söylemek için mi çağırdın?
أنتظر ,أذن أنت في الواقع جعلتني أتي إلى هنا فقط لتخبرني بأنك تظن بأن موعدنا

İlk randevumuzun böyle olacağını düşünmemiştim ama--
حسناً, انها ليست الطريقه التي اود ان ابدأ بها موعدنا الأول, لكن...

Bak Sarah, randevumuzun seni bu kadar sinirlendirdiğine çok üzüldüm.
أنظرِ (سارة) أنا آسف جدّاً بأنّ موعدنا جعلكِ غاضبةً جدّاً

randevumuzun bu kadar kötü geçtiğinden haberim yoktu
لا فكرة لدى ان موعدنا كان بهذا السوء

Bir sonraki randevumuzun salı günü olduğunu sanıyordum.
اعتقدت أنّ موعدنا القادم... لن يحن حتى الثلاثاء.

İlk randevumuzdu. randevumuzun...
لقد كان موعدنا الأول و أردته أن يكون...

randevumuzun sonuna geldik.
هذا هو نهاية موعدنا

İlk randevumuzun gecesinde bana bir Oliver Wendell Holmes şiiri okumuştun. Hatırlıyor musun?
ليلة موعدنا الأول، ألقيتَ عليّ قصيدة لـ(أوليفر وينديل هولمز)، هل تذكر؟

randevumuzun şerefine!
نخب موعدنا