Matematik saçma, karışık, rast gele, düzensiz ve berbat bir şeymiş. | Open Subtitles | إنها سخيفة، مرتبكة عشوائية مضطربة ، و غير سارة بشكل كبير |
Tümör rast gele adrenalin salgılayarak onun öfke nöbetlerine girmesine neden oldu ve sonuç olarak, elini kana buladı. | Open Subtitles | الورم دفع بجسده كميات عشوائية من الأدرينالين مما سبب نوبات الغضب التي جعلته يصبح قاتلاً أصلاً |
Önünde koca bir hayat olan rast gele bir kurban. | Open Subtitles | ضحية عشوائية وكانت حياتها بالكامل امامها |
Pekâlâ, zanlı kurbanları rast gele seçiyor, onları uyuşturuyor ve kanlarını boşaltıyor. | Open Subtitles | حسنا اذن لدينا جانٍ يختار ضحاياه عشوائيا يخدرهم,و من ثم يأخذ دمائهم |
Pekala, rast gele bir gün alalım. 86 ilkbaharı. | Open Subtitles | حسنا، دعنا نختبر يوما عشوائيا اه، ربيع '86 |
Diğer bıçak yaraları daha rast gele. | Open Subtitles | الطعنات الاخرى تبدو عشوائية جدا |
Yapabilmek için birle yirmi arasında sapmayı engellemek için aralıksız rast gele sayılar üretmememiz gerekiyor. | Open Subtitles | ما المشكلة؟ من أجل القيام بذلك، سيكون لدينا بطريقة أو بأخرى لتكون قادرة... لتوليد مرارا أرقام عشوائية بين واحد وعشرين... |
Birileriyle rast gele buluşamam. Carol. Aşık olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد مواعدة عشوائية يا (كارول) أريد أن أحب |