| Öğlen merkeze geldiğimde yardımcım Eric Rayburn'ın Başkan tarafından... kovulduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لقد وصلت إلى مقر العمليات في الظهيرة لأجد أن مساعدي إريك رايبورن طرد بواسطة الرئيس |
| Evet, ama normal bir bankaya değil. Ulusal Rayburn Bankası'na. | Open Subtitles | أجل، ليس أيّ بنك بل بنك "رايبورن" الوطني |
| Telefonda konuşmuştuk, ben dedektif Rayburn. | Open Subtitles | لقد تحدثنا على الهتاف أنا المحقق رايبيرن |
| Burada doğdun ve bu toprakların insanısın ve Rayburn ismi çok uzun bir süre hafızalardan çıkmayacak. | Open Subtitles | ولدت وتربيت هنا واسم رايبيرن سيستمر للأمد |
| Tamam millet gelmiş geçmiş en iyi Dan Rayburn hikayesini duymak ister misiniz? | Open Subtitles | حسنا,هل تريدون يا رفاق أن تستمعوا إلى أعظم قصة فى حياة "دان رايبرن"؟ |
| Jay Rayburn, Robert Franks, Thomas Lowry. | Open Subtitles | تنفّس جاي ريبورن ، روبيرت فرانك ، توماس لاوري |
| Ben dedektif Leonard Potts, John Rayburn ile görüşme yapıyorum. | Open Subtitles | هذا هو المحقق لينورد بوتس يجري تحقيقا مع جون ريبيرن |
| Ulusal Rayburn Bankası. Mafya parasının alabileceği en iyi banka. | Open Subtitles | رايبورن ناشيونال" أفخر بنك عصابة" مخدرات تستطيع النقود شراءه |
| CIA, Ulusal Rayburn Bankası ile neden ilgileniyor söylesene. | Open Subtitles | لِم لا تخبرني فحسب ما الذي يهمّ وكالة الاستخبارات في "بنك رايبورن ناشيونال"؟ |
| - Kevin Rayburn. Kendisinin iş ortağıyım. Daha dün gece yanındaydım. | Open Subtitles | أنا (كيفين رايبورن)، شريكه في العمل كنت هنا معه الليلة الماضية |
| Narkotik Şube'ye Ulusal Rayburn Bankası'nın bu araziyle ne ilgisi olduğunu sormalısın. | Open Subtitles | عليك أن تسأل وكالة مكافحة المخدرات أنّى لـ(رايبورن ناشيونال بنك) علاقة بهذه الملكية |
| - Meksikalı şirket, Ulusal Rayburn Bankası'ndaki para aklama operasyonunu temizlemek için kiralık katil tuttu. | Open Subtitles | شركة مكسيكية وظفت قاتلا مأجورًا لينفّذ عمليات تبييض أموالها في (رايبورن ناشيونال بنك) |
| John Rayburn. Senden bahsetmişti. Polis kardeş. | Open Subtitles | جون رايبيرن , نعم لقد تحدث عنك الأخ الشرطي |
| Rayburn geri dönmedi. Ne cevap ver ne arama. | Open Subtitles | رايبيرن لم يأتي , ولا يجيب على هاتفة ولم يتصل |
| - Rayburn Malikanesi. - Gwen, Danny'yi gördün mü bugün? | Open Subtitles | منزل رايبيرن - قوين , هل رأيت داني اليوم ؟ |
| Ben Dedektif John Rayburn. Kayıp bir çocuk için alarma geçilmesini istiyorum. 15 yaşında. | Open Subtitles | هذا المحقق جون رايبيرن أريد أن أقدم بلاغًا عن طفل مفقود |
| Başka bir Dan Rayburn düşüncesizce hareket zamanı geldiğini hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بلحظة جديده من اندفاع من دان رايبرن على وشك الحدوث |
| Bu, Dan Rayburn, süper baba. | Open Subtitles | نعم. هذا هو دان رايبرن ، الاب المثالى |
| Bu iyi. Rayburn ne zaman geliyor? | Open Subtitles | هذا جيد ، متى يحضر "ريبورن" الى هنا |
| Gene Rayburn. | Open Subtitles | الجينات ريبورن. |
| Umurumda çünkü Kaptan Kahrolası Rayburn, o ailedeki en pislik insan. | Open Subtitles | حسنا ، أهتم بسبب الكابتن ريبيرن أحقر رجل في هذه العائلة كاملة |
| Roger Stanton, senatodaki... azınlık liderleriyle Eric Rayburn'ün de katıldığı... gizli görüşmeler yapıyordu. | Open Subtitles | وهو ان روجر ستانتن كان لديه اجتماع سري مع رئيس الاقاليم لمجلس الشيوخ وان اريك رابين كان حاضرا |
| Bir şey yapmadan önce Rayburn'ın dediklerini kontrol etmeliydim. | Open Subtitles | لقد راجعت كل شئ اعطانى اياه رايبين مرتين قبل اعطاء اي امر |
| NSA'den Eric Rayburn'ün ofisiyle konuştum. | Open Subtitles | لقد كنت على الهاتف الان مع اريك رابرين من مكتب الوكالة |