"reçeli" - Translation from Turkish to Arabic

    • مربى
        
    • المربى
        
    • الهلام
        
    • جيلي
        
    • هلام
        
    • المربّى
        
    • مربّى
        
    Gerçek meyveli çilek reçeli, kestane ezmesi. Open Subtitles مربى الفراولة بفاكهة حقيقية، بعض حبات الكستناء
    Ve bol sosisli ve bir bir dağ kadar tost ekmeği üzerine çilek reçeli dökülmüş olsun. Open Subtitles وجبل من الخبز المحمص الأبيض مع مربى الفراولة
    Karısı Fransız çilek reçeli ister. Amerikan çileğinin nesi varmış. Open Subtitles زوجته أرادت مربى الفراولة الفرنسي, الفراولة الأمريكية ليست جيدة بما فيه الكفاية لها
    O reçeli yapmak için aylar boyunca şeker kuponlarımızı biriktirdik. Open Subtitles والسـكر قليل جدا،لذا فمنا بتوفير السكر لعدة شـهور لعمل المربى
    Yüzüne kocaman bir böğürtlen reçeli sürmek gibi bir şey yok dostum. Open Subtitles ليس هناك مايضاهي وضع وجهك وسط كمية كبيرة من المربى بلاك بيري
    Martha, Bayan Caroline'den reçeli alıp mutfağa götür. Open Subtitles مارثا ,خذي الهلام من الآنسة كارولين و ضعيه في المطبخ
    Küçük tuzlu atıştırmalıklar yapmayı severim. Üzerine üzüm reçeli koyarım. Open Subtitles أحب إعداد كومة من البسكويت و أضع عليه جيلي
    Bir kavanoz çekirdeksiz frambuaz reçeli ve bir rulo, kapitone, lanolinli tuvalet kağıdı. Open Subtitles برطمان واحد من مربى التوت بدون بذور ومسهل خفيف ولفة واحدة من ورق الحمام المبطن باللانولين
    Onu daha önce çekirdeksiz frambuaz reçeli yerken görmedim Open Subtitles أتعرفين,أنا لم أره قط يأكل مربى توت خالية من البذور
    Bir kavanoz çekirdeksiz frambuaz reçeli ve bir rulo, kapitone, lanolinli tuvalet kağıdı. Open Subtitles برطمان واحد من مربى التوت بدون بذور ومسهل خفيف ولفة واحدة من ورق الحمام المبطن باللانولين
    Onu daha önce çekirdeksiz frambuaz reçeli yerken görmedim Open Subtitles أتعرفين,أنا لم أره قط يأكل مربى توت خالية من البذور
    Domuz reçeli yiyen insanlara güvenme! Open Subtitles لا تثق أبداً بالأشخاص الذين يأكلون لحم الخنزير مع مربى قشر الفاكهة
    İsminizi göremiyorum ama rahatsızlığınızı gidermek için taçyaprağı reçeli verebilir miyim? Open Subtitles لا أستطيع أن أجد أسمك ولكن اوه هل أستطيع أن اعرض عليك هل استطيع ان اعرض عليك البعض من مربى البتله عن إزعاجك؟
    İstersen ev yapımı yabanmersini reçeli var? Open Subtitles لديّ بعضاً من مربى التوت صنع منزلي، إذا أردت ذلك
    - reçeli getir. Burnuna. Burnuna sür. Open Subtitles امسح المربى من أنفه وضعها على أنفه على أنفه، على أنفه
    Patronun kıçından hangi reçeli yemen gerektiğini sana söylüyor muyum? Open Subtitles هل أخبرتك يوما ما نوع المربى الذي يجب أن تلعقه من مؤخرة مديرك؟
    O reçeli yapmak için aylar boyunca şeker kuponlarımızı biriktirdik. Open Subtitles لقد وفرنا قسائم توزيع السكر لشهور لنصنع تلك المربى.
    Tabii gece oldu. Ama önemli değil. Çünkü fıstık ezmesi ve reçeli her zaman yiyebilirsiniz. Open Subtitles بالطبع , ولكن لا يهم لأن المربى وزبدة الفول تؤكل فى أى وقت
    Fıstık ezmesinin, reçeli öldürmeye çalışması gibi bir şey. Open Subtitles كان ذلك ليشبه محاولة زبدة الفستق قتل الهلام
    Krem peynir, kızılcık jalapeno reçeli ve tuzlu su bisküvileri. Open Subtitles جلبت جبن أبيض، جيلي توت هاليبينو وبسكويت مالح
    ♪ Fıstık ezmesi reçeli zamanı ♪ ♪ Fıstık ezmesi reçeli zamanı ♪ ♪ Fıstık ezmesi reçeli zamanı ♪ ♪ Neredeymiş? Open Subtitles ♪ انه وقت زبدة هلام الفول السوداني وقت زبدة هلام الفول السوداني وقت زبدة هلام الفول السوداني
    O sana reçeli doğrudan kavanozundan yemen izin veriyor. Open Subtitles لقد أبلى جيّدا حين كنت تأكل المربّى مباشرة من الجرّة
    Bu süre içerisinde suikastçı onu rahatlıkla çilek reçeli yapar! Open Subtitles الكثير مِنْ الوقتِ لقنّاص ليعَمَل من مربّى فراولة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more