"reddedilmenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرفض
        
    • رفضك
        
    • منبوذ
        
    Bu hepimizin yaptığı bir şey, özellikle de reddedilmenin ardından. TED وهذا شيء نفعله جميعًا خصوصًا بعد الرفض.
    Oralarda da, daire ararken karşılaştığım reddedilmenin aynısını yaşadım. TED و تلقيت ذات الرفض هناك الذي تلقيته عندما كنت ابحث عن شقق.
    Belçika'daki Fas topluluğum tarafından reddedilmenin verdiği o büyük acıyı çok iyi biliyorum ve bunun Yezidi topluluğuna olmasını hiç istemedim. TED أعرف جيدًا ألم الرفض من قبل جاليتي المغربية في بلجيكا، ولا أريد أن يحدث هذا للمجتمع اليزيدي.
    Çünkü şimdi reddedilmenin nasıl bir his olduğunu biliyor. Open Subtitles لإنه الان يعرف شعور ان يتم رفضك
    Herkesin içinde reddedilmenin acısını atlatmış gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو انه تعافي من رفضك له
    reddedilmenin ne olduğunu bilen biri. Open Subtitles شخص ما يعلم ما هو الشعور عندما تكون منبوذ
    Hayır! reddedilmenin ve suçlu muamelesi görmenin ne demek olduğunu biliyor musun? Open Subtitles لا، يا (رالف) أنت لا تدري كيف الشعور وأنت منبوذ وتُعامل كالمجرمين
    Bak, üzgünüm. reddedilmenin üstesinden kolay kolay gelemem. Open Subtitles .. إسمعي ، أنا آسف أنا لا أتحمّل الرفض جيداً
    - Mutlu oldum. Bak, reddedilmenin üstesinden gelmek, eğlenceli olabilir! Open Subtitles اسمعي التعامل مع الرفض يمكن ان يكون ممتعاً
    100 gün reddedilmenin geri kalanını oyun alanına çevirdim -- bu araştırma projesine. TED فقمت بتحويل باقي المئة يوم من الرفض إلى هذا الملعب -- إلي هذا المشروع البحثي.
    reddedilmenin acısı içimde yükselip utancın sesi beni azarladı, "Sen yetişkin bir kadınsın, bir iş uğruna ağlamayı bırak." TED وبألم الرفض يتزايد بداخلي، ثم بصوت العار يوبخني: "أنت امرأة ناضجة، توقفي عن البكاء بسبب فرصة عمل."
    Fakat, ayrı kalmışlığın ve reddedilmenin duygusal hatırası derin bir şekilde beyinlerinde gömülüdür. Open Subtitles لايستطيعون تذكر الإفتراق عن أمهاتهم اللاتي ولدنهم لأنه لايوجد هناك شيء يستطيعون التذكر منه. ولكن الذكريات 'العاطفية' عن العزل و الرفض
    reddedilmenin ve hafife alınmanın nasıl bir şey olduğunu bilirim. Open Subtitles أعرف إحساس الرفض والتقليل من قدراتك.
    L.A.'de bir şey öğrendiysem o da sürekli reddedilmenin karakteri geliştirdiğidir. Open Subtitles حسناً ، إذا كانت مدينة " لوس أنجلوس " قد علمتني أى شيء فسيكون الرفض المُستمر لمحاولة بناء شخصية
    -Hayır, Ralph! Sen reddedilmenin ve sana bir suçlu gibi davranılmasının ne olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles لا، يا (رالف) أنت لا تدري كيف الشعور وأنت منبوذ وتُعامل كالمجرمين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more