Bırakın bunu geliştirdiklerini itiraf etmeyi, varlığını bildiklerini bile reddediyorlar. | Open Subtitles | يرفضون الإعتراف وجود المادة، أقل بكثير يعترف بأنّهم يطوّرون واحد، |
Patlayıcıları sordum ama cevaplamayı reddediyorlar. | Open Subtitles | لقد سألتهم عن المتفجرات ولكنهم يرفضون الاجابه |
Geçiş ücretini ödemeyi reddediyorlar, efendim. | Open Subtitles | انهم يرفضون دفع الجزية الخاصة بها,سيدى حقا ؟ |
Şey,bu mahkumlar çok sinirlendiler ve düzene girmeyi reddediyorlar. | Open Subtitles | لقد تمرد هؤلاء السجناء و يرفضون العودة لزنزاناتهم |
Bazıları bütün ikna çabalarına karşın ne olursa olsun topraklarını satmayı reddediyorlar. | Open Subtitles | بعض المواطنين رفضوا البيع بالرغم " " من الضغط عليهم ومحاولة إقناعهم |
Şey, bu mahkumlar çok sinirlendiler ve düzene girmeyi reddediyorlar. | Open Subtitles | لقد تمرد هؤلاء السجناء و يرفضون العودة لزنزاناتهم |
Çinliler seviye düşürmeyi reddediyorlar ve hay Allah, anlayan beri gelsin, Rusya'dan bolca boş laf duyuyoruz. | Open Subtitles | حسناً، الصينيون يرفضون التراجع شكلاً ومضموناً تماماً ويصلنا المزيد من الانتقادات الروسية |
Alimler hâlâ kalan son aletiyometreyi vermeyi reddediyorlar. | Open Subtitles | العلماء يرفضون تسليمنا آخر جهاز الحقيقة. |
Birbirleriyle fiziksel temas içinde olmayı reddediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يرفضون أى تلامس فيزيائى مع بعضهم البعض |
Steve'ler çalışmayı reddediyorlar, ben de klimaya kendim bir göz atayım dedim. | Open Subtitles | حسنٌ .. مازال العمال يرفضون العمل لذا فكرتُ أن ألقي نظرة على التكييف بنفسي |
Bunun nedeni, delil bu kadının özel dosyasının içindedir, ki onlar o dosyaları vermeyi reddediyorlar. | Open Subtitles | لأنّ الدّليل متواجد في ملفاتهم الشّخصية ، و التي يرفضون تسليمها ببساطة |
Bedenlerini geri almadan öteki tarafa geçmeyi reddediyorlar. | Open Subtitles | يرفضون أن يواصلوا حياتهم حتّى يشبعوا رغباتهم |
- Şerif, bu insanlar, kimlik göstermeyi reddediyorlar! | Open Subtitles | شريف، هؤلاء النّاس يرفضون إعطائي أيّة هويّة |
Hala reddediyorlar. Ama kurul önerisi ne olursa olsun beraber gidecekler. | Open Subtitles | مازالو يرفضون لكنهم سوف يذهبون أينما يقرر المجلس |
- İşçiler ödeme yapılmadan inşaata devam etmeyi reddediyorlar. | Open Subtitles | والبناؤون يرفضون متابعة العمل حتى يتم دفع الفاتورة. |
Aldıkları emirler uyarınca pilot ve yardımcısı aramalarıma cevap vermeyi reddediyorlar. | Open Subtitles | الطيار ومساعده يرفضون الإجابة عني اتصالاتي وفقا للأوامر التي لديهم |
Kaliforniya'daki üreticilere karşı elde ettiğimiz başarıya rağmen hala bizimle bir masaya oturup müzakere etmeyi reddediyorlar. | Open Subtitles | حسناً, بالرغم من النجاح الذي حققناه ضد أصحاب المزارع في ولاية كاليفورنيا لا يزالون يرفضون الجلوس والتفاوض معنا |
Ortağım yıllarını adalet için savaşmakla geçirdi şimdiyse ona adaletli davranmayı reddediyorlar. | Open Subtitles | قضت شريكتى حياتها تحاربُ لأجل العدالة. وهم يرفضون منحها العدالة. |
Tıbbi faturaları ödemeyi reddediyorlar, biz de hastane masraflarını karşılayamayız. | Open Subtitles | لقد رفضوا تكاليف العلاج لا يمكننا تحمل التكاليف |
Bayrağa selam durmayı reddediyorlar. | Open Subtitles | لقد رفضوا أن يرفعوا السلاح أمام العلم |
Evet, ama özür dilemeyi reddediyorlar ve o çocuk bir ocak bile almış. | Open Subtitles | نعم ، لكنهما رفضا الإعتذر و ذاك الصبيّ قد شرى موقداً فقط ليغيظني |