"reddettiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ترفضين
        
    • رفضتي
        
    • رفضتِ
        
    • التي رفضت
        
    Her gün buna bir son vermek istedim ama pes etmeyi reddettiğin her seferinde son veremeyeceğimi biliyordum. Open Subtitles كلّ يوم، أردتُ إنهاءه.. لكن بكلّ مرّة كنتِ ترفضين الإعتراف.. علمتُ أنّي لن أستطيع ذلك.
    Sen, soruşturmalar bitene kadar casus iddiaları ve rehine durumu hakkında yorumda bulunmayı reddettiğin sürece ben de söylediğim veya söylemediğim hangi şeylerden ötürü suçlandığımı tam olarak öğrenene kadar bu konuda çekimser kalacağım. Open Subtitles ولأنَّك ترفضين التَعليق على إدعاءاتِ الجاسوسَ أَو حالة الرهينةَ حتى التحقيقِ الكامل
    Yanına mont almanı söylediğimde almayı reddettiğin zamanki gibi olacak. Open Subtitles إنه كالذي حدث بذلك المعطف الذي رفضتي جلبه عندما أقول إجلبي معطفاً
    Saraya gelmeyi reddettiğin için, Open Subtitles بما أنكِ رفضتي الرجوع إلى القصر،
    Bu da onlara yalan makinesine girmeyi reddettiğin için sözleşmeyi fesh etme yetkisi verir. Open Subtitles والإتفاقية تُعطيهم الحق في فصلك من العمل إن رفضتِ الخضوع لكاشف الكذب
    Ve bu da onlara yalan makinesine girmeyi reddettiğin için sözleşmeyi fesh etme yetkisi verir. Open Subtitles والإتفاقية تُعطيهم الحق في فصلك من العمل إن رفضتِ الخضوع لكاشف الكذب
    18 ay önce o bodrumdan bensiz çıkmayı reddettiğin zaman sende hangisi olduğunu anlamıştım zaten. Open Subtitles وانا اعرف اي واحدة لديك من الطريقة التي رفضت بها المغادرة هذا القبو كانو بدوني منذ 18 شهراً لذا آمني بنفسك
    - İhanet etmeyi reddettiğin insanların kahraman değil kötü adam olduklarını göstermek için. Open Subtitles إلى ماذا؟ لتظهر لك الاشخاص الذين كنتِ ترفضين خيانتهم انهم ليسوا الأبطال
    Fakat onu Reddington'dan korumayı reddettiğin sürece yapamam. Open Subtitles لكن طالما أنكِ ترفضين حمايتها بعيداً عن (ريدينجتون) ، فلا أستطيع جعل ذلك يحدث
    Yani, beni reddettiğin için değil, ...söylediklerime güvenmediğin için gülüyorsun, öyle mi? Open Subtitles إذن أنت لا ترفضين... . صحيح؟
    10 sene önce, "Dogumgunu Cocugu"ndaki sapik soytari Eddie Solomon'u... oynamak icin elemelere girdigimde beni reddettiğin için cidden cok mutluyum. Open Subtitles سررتُ لأنك رفضتي قبل 10 أعوام في جزء (إيدي سولمون)، المهرج الشاذ.
    10 sene önce, "Dogumgunu Cocugu"ndaki sapik soytari Eddie Solomon'u... oynamak icin elemelere girdigimde beni reddettiğin için cidden cok mutluyum. Open Subtitles سررتُ لأنك رفضتي قبل 10 أعوام في جزء (إيدي سولمون)، المهرج الشاذ.
    Sen de imzaladın. Bu da onlara yalan makinesine girmeyi reddettiğin için sözleşmeyi fesh etme yetkisi verir. Open Subtitles والإتفاقية تُعطيهم الحق في فصلك من العمل إن رفضتِ الخضوع لكاشف الكذب
    reddettiğin taktirde hapse girebilirsin. Open Subtitles يمكن أَن تدخلي السجن إذا رفضتِ.
    Senin tam olarak da yapmayı reddettiğin hani? Open Subtitles بالضبط الذي رفضتِ أن تفعلي؟
    Ablan senin ödemeyi reddettiğin artışı ödedi. Open Subtitles ‫دفعت أختك الزيادة التي رفضت دفعها أنت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more