Bunu yapmayı reddettikleri için bu olayı halk önüne çıkarmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | وبما أنهم رفضوا القيام بذلك، فسيجبرني هذا على تقديم حالتي كقضية عامة |
Af önermeyi reddettikleri kişinin tek sen olması için iyi bir sebepleri var. | Open Subtitles | هنالك سبب وجيه على ما يبدو إنك الشخص الوحيد الذي رفضوا منحه العفو |
Şu ana dek telefon görüşmesi yapmayı reddettikleri için Bay Hayes'in sağlıklı olduğunun garantisini talep etmek istiyorum. | Open Subtitles | كما أنهم رفضوا حتى الآن أن يقوموا بإتصال هاتفي، برخصتك أنا أودّ أن أطالب بضمان سلامة السّيد هايز |
Erkekler içten içe hoş kızlardan nefret ediyor,muhtemelen lisede kendilerini reddettikleri için. | Open Subtitles | أن الرجال يكرهون الفتيات الجميلات سراً لإنهم يرفضون مواعدتهم فى المدرسة |
Yani kölelerin olmayı reddettikleri için mi? | Open Subtitles | أتعنى إنهم يرفضون أن يكونوا خدمك؟ |
Biz başkalarının anlatmayı reddettikleri hikayeleri anlatıyoruz. | Open Subtitles | نخبر القصص الآخرون يرفضون الإخبار. |
- Bu arada, bizimle paylaşmayı reddettikleri bir teknoloji. | Open Subtitles | -التكنولوجيا التي ، بالمناسبة رفضوا أن يشركونا فيها |
Satmayı reddettikleri zaman, böyle bir cevap alacağını düşünmüyordu. | Open Subtitles | عندما رفضوا البيع، وهو لا يأخذ "لا" كجواب. |
İlaç almayı reddettikleri için öldüler. | Open Subtitles | إنه يموتون لأنهم يرفضون أخذ دوائهم يا (كارل) |
Emre itaati reddettikleri sürece de böyle kalacaklar! | Open Subtitles | ما داموا يرفضون الإنصياع! |