"reddington'" - Translation from Turkish to Arabic

    • ريدينغتون
        
    • ريدينجتون
        
    Reddington'a sen mi söylemek istersin yoksa ben mi söyleyeyim? Open Subtitles هل تريدين اخبار ريدينغتون أم علي فعل ذلك بنفسي؟
    Kimliği belirsiz bir tüyoya göre polis, Reddington'un yakın ilişkisi olan birini yakalamış ve o adam, suçun güvenilmez odacısını yakalatabilir. Open Subtitles رياموند ريدينغتون بناء على مكالمة هاتفية من مجهول، ألقت الشرطة القبض على رجل يقول هو متعاون مقرب لريدينغتون
    Berlin, Reddington'u avlıyordu, bizi avlıyordu ve şimdi Reddington, Berlin'in intikam almasına yardım mı ediyor? Open Subtitles وكان برلين يريد صيد ريدينغتون، وصيدنا والآن يريد ريدينغتون مساعدة برلين في الحصول على الانتقام؟
    Eğer Morozov'u ona vermezsek, Reddington bize Berlin'i vermez. Open Subtitles ريدينغتون لن يعطي لنا برلين حتى نعطي له موروزوف
    Reddington'ın bir planı vardı, şimdi yok. Bu da bir kazançtır. Open Subtitles ريدينجتون كانت لديه خطة ، الآن هو لا يمتلكها هذا فوز لنا
    Bir CCTV görüntüsü ve üç tweet Bay Reddington ve Ajan Keen'in Reservor'i geçtikten sonraki Foxhall Yolunda kuzey/kuzeybatıya gittiğini işaret ediyor. Open Subtitles تؤكد أن السيد ريدينجتون والعميلة كين مُتجهين إلى الشمال الغربي على طريق فوكسهال
    Berlin'in, neden bir anda Alan Fitch'i öldürmek istediğini söyleme zahmetinde bulundu mu acaba Reddington? Open Subtitles ألم يكلف ريدينغتون نفسه عناء قول لكم لماذا برلين مهتم بقتل فيتش
    FBI'ın, suçlu bir muhbir olarak hareket ederken Raymond Reddington'a suç işlemeye devam etmesinde izin verildiğine dair iddialar var. Open Subtitles هناك ادعاءات أن مكتب التحقيقات الفدرالي سمح ريموند ريدينغتون لمواصلة ارتكاب الجرائم
    Görev gücünüzün Reddington'a suç işlemek için izin verdiğini ve bunu durdurmak için hiçbir şey yapmadığına dair ifadeler duyduk. Open Subtitles لقد سمعنا شهادة أن قوة العمل الخاصة بك يسمح ريدينغتون لارتكاب جرائم عنيفة ولم تفعل شيئا لوقفه.
    Bunlar Reddington'ın sizle çalışırken öldürdüğü insanlar. Open Subtitles هذه هي كل الناس ريدينغتون قتل أثناء العمل معك، صحيح؟
    Bay Reddington'la yaptığımız işten gurur duyuyorum. Open Subtitles أنا فخور بالعمل الذي نقوم به مع السيد ريدينغتون.
    O sırada Reddington yurtdışında karşı istihbaratta çalışıyordu. Open Subtitles في ذلك الوقت، تمركز ريدينغتون في الخارج العمل المضاد.
    Seaduke, Reddington'u kaçırmak için Spetsnaz'dan bir ekip gönderdi. Open Subtitles جعلت سيدوك ريدينغتون وأرسل فريقا من سبيتسناز لاختطافه.
    Reddington'un hayatına neden girdiğini hala bilmeyişine kızgınım. Open Subtitles أنا غاضب أنك لا تزال لا أعرف لماذا ريدينغتون مشى في حياتك.
    Raymond Reddington'ın bu gömleğindeki kan 30 yıldan uzun bir süredir bir kanıt dolabında mühürlüydü. Open Subtitles الدم على هذا القميص من ريموند ريدينغتون تم مختومة في خزانة دليل لأكثر من ثلاثة عقود.
    FBI'ın Raymond Reddington'la olan ilişkisini mi araştırıyorsun, burada? Ne sanıyorsun sen? Sende... Open Subtitles كنت تحقق علاقة مكتب التحقيقات الفيدرالي إلى ريموند ريدينغتون هنا؟
    Bir saat once, Reddington geldiginde binanin etrafindaki kapali devre kayitlari. Open Subtitles تسجيلات الفيديو في جميع المبنى من لحظة دخول (ريدينغتون) قبلها بساعة
    Reddington'ın çalışmak için seni değil de beni seçmiş olması zoruna gidiyor. Open Subtitles أن "ريدينغتون" يريد العمل معي مباشرة بدلاً عنك أنت
    Bay Reddington ve Ajan Keen tüm bu yerlerinde hepsinde olamaz birinde olmalılar. Open Subtitles السيد ريدينجتون والعميلة كين لا يُمكنهم التواجد فى كل تلك الأماكن لكن لابُد أنهم فى أحد تلك الأماكن
    Bu birliginin su anki görevinin Keen ve Reddington'i yakalamak oldugunu biliyorum. Open Subtitles " تركيز هذه الوحدة هو إيجاد " ريدينجتون " و " كين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more