"reklamlara" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإعلانات
        
    • للإعلانات
        
    • يعلنوا
        
    • والإعلانات
        
    • الإعلاني
        
    İşin acı kısmı şu ki biz, gözetlemeye dayalı bu otoriter altyapıyı yalnızca insanların reklamlara tıklaması için geliştiriyoruz. TED وهنا تكمن المأساة: نحن نبني هذه البنية التحتية من المراقبة الاستبدادية فقط لنحمل الناس على أن يضغطوا على الإعلانات.
    Bu çocuk reklamlara inanıyor. Open Subtitles أنت تنظر إلى رجل يصدق الإعلانات التجارية
    Biraz tempolu olman gerekecek. Paul Harvey birden bire reklamlara geçiyor. Bu arada 30 saniye doldu. Open Subtitles بول هارفي يتحرك بسرعة إلى الإعلانات التجارية لقد مرت 30 ثانية
    reklamlara karşı bizi sabırlı kılmak için üzerimize salınan bu algoritmalar, aynı zamanda siyasi, kişisel ve sosyal bilgi akışımızı da düzenliyor ve bu değişmek zorunda. TED الخوارزميات نفسها التي يتم إطلاقها علينا لتجعلنا أكثر خضوعاً للإعلانات هي أيضاً التي تقوم بتنظيم تدفق معلوماتنا السياسية والشخصية والاجتماعية، وهذا ما يجب أن يتم تغييره.
    Kekledin beni. Oyunculuğu düşünürsen, eminim reklamlara falan çıkabilirsin. Open Subtitles لقد تمكنتي مني, إذا فكرت بالتمثيل، أراهن بأنكِ جيدة للإعلانات التجارية.
    Öyle zannetmiyorum, ancak varlığını da reklamlara vermiyorlar. Open Subtitles -لاأظن ذلك, ولم يعلنوا عن وجودة أيضا
    Gazetelere, radyolara, televizyona, okuldaki öğretmenlere, kışladaki subaylara, reklamlara, propagandaya, vaizlere. Open Subtitles المجلات, والراديو, ومعلمون المدارس والإعلانات, والواعظين
    reklamlara kadar bekle. Open Subtitles انتظر حتى يعرض الفاصل الإعلاني.
    reklamlara girdik. Üç dakika sonra devam edeceğiz! Open Subtitles لقد بدأت الإعلانات . وسنعود بعد ثلاث دقائق
    Yorgun artık hamile olmadığı için mutlu reklamlara bile ağlıyor ve aşırı derecede mutlu. Open Subtitles إنّها متعبة، ومسرورة لأنّها لم تعد حبلى وتبكي عند مشاهدة الإعلانات التجاريّة وسعيدة بشكل فائق
    Yorgun artık hamile olmadığı için mutlu reklamlara bile ağlıyor ve aşırı derecede mutlu. Open Subtitles إنّها متعبة، ومسرورة لأنّها لم تعد حبلى وتبكي عند مشاهدة الإعلانات التجاريّة وسعيدة بشكل فائق
    reklamlara karşı popüler protestolar dünya çapında devam ediyor. Open Subtitles الاحتجاجات ضد الإعلانات تستمر بالاندلاع حول العالم
    Şimdi kullanmayacak, Peter'in vaadlerini yada bizim reklamlara para harcamamızı bekleyecek. Open Subtitles لن يستعملها الآن سوف ينتظر إلى أن يدعمك بيتر أو أن ننفق أموالاً على الإعلانات
    Cumartesi sabahı çizgi film izlerken reklamlara şovlardan daha fazla dikkat ettiğimi ve aklıma ne sokmaya çalıştıklarını çözmeye uğraştığımı hatırlıyorum. TED أذكر مشاهدتي لبرامج الاطفال صباح السبت، مولياً الإعلانات اهتماماً أكثر من البرامج نفسها، محاولاً اكتشاف طريقتهم في الدخول إلي عقلي.
    Son zamanlarda konuşmalarımız sürekli reytinglere, reklamlara, işe alma ya da işten çıkartmalara, promosyonlara ya da gider hesaplarına kayıyor Bunlar tatsız ve kişisel olmayan şeyler. Open Subtitles يبدوا أننا في كل مرة نتحدث مؤخراً كل مرة يقود الحوار إلى الأدوار , الإعلانات , الإحصائات توظيف , طرد , ترقيات , تخفيضات مناوشة غريبة لحساب النفقات كل شيء يبدوا أيضاً جاف وشخصي
    reklamlara zaman bıraktığımdan emin olmamı istiyor. Open Subtitles إنه يريدنى أن أترك وقتاً للإعلانات
    "Şimdi reklamlara gidiyoruz, 10 dakika içinde döneriz. Open Subtitles ‫"‬ سنذهب للإعلانات ، و نعود بعد ١٠ دقائق
    kes ve reklamlara geç. Open Subtitles الإعلانات , إنتقل للإعلانات
    Öyle zannetmiyorum, ancak varlığını da reklamlara vermiyorlar. Open Subtitles -لاأظن ذلك, ولم يعلنوا عن وجودة أيضا
    Milton Burkhart, kitaplardan filmlere ve reklamlara kadar her türde eserler verdi. Open Subtitles أعمال (ملتون بركهارت)، أثرت على كل أنواع الفنون من الكتب إلى الأفلام والإعلانات
    Evet, yalan söyledim. Yalan söyledim. reklamlara girmedik. Open Subtitles نعم لقد كذبت لم نذهب للفاصل الإعلاني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more