| Boş şişeler komşunun çöpüne atıldı kırık resim çerçevesi yapıştırıldı koltuktaki lekeler çıkartıldı. | Open Subtitles | تخلّصت من الزجاجات الفارغة في صناديق الجيران قمت بلصق إطار الصورة المكسور ونظفت كل البقع من على الأريكة |
| Eğer mağazaya boş bir resim çerçevesi assak tüm hanımlar kendilerinin içini dolduracağını hayal eder. | Open Subtitles | والمفترض أننا نعلق إطار الصورة الفارغة في المتجر بحيث أن كل سيدة قد تتخيل نفسها في تلك الصورة |
| Siz, eve beş para etmez bir hediye götürdüğünüzde mesela şu resim çerçevesi gibi hayatınız cehenneme dönüşecektir. | Open Subtitles | أحضر لها هدية تافهة للمنزل مثل... إطار الصورة هذا |
| Bir resim çerçevesi gördüysem, dört köşesine dokunmam gerekecek, | Open Subtitles | إذا رأيت إطار صورة ما أقوم بلمس الحواف الأربعة له |
| Bir resim çerçevesi ve içinde de bayan bir doktor var. | Open Subtitles | أرى ... أرى إطار صورة و... طبيبة, سيّدة, بداخلِه. |
| resim çerçevesi. | Open Subtitles | إطار صورة |
| Beyaz resim çerçevesi. | Open Subtitles | إطار الصورة البيضاء. |
| resim çerçevesi yaptım... | Open Subtitles | أنا جعلت هذا إطار الصورة . |
| ..resim çerçevesi. | Open Subtitles | إطار الصورة |